Geçmiş gözlerinin önünde Bir vizyon filmi ayarında Koltuklar boş Bir kadın izliyor Eski türk filimlerinden kesitleri Değişken hiç bir şey yok Hüzünler, kederler, yazgılar hep aynı Yürekteki paslı hançerde benzerlikler taşıyor Sadece parmak izleri farklı acılarının Dudaklarda solan gülümse ondan hiç bahsetmiyor
Fırtınalar dağıtırken saçlarını Görmemiş yüreğinin nasıl dondurduğunu Başka bir şey öğretilmemiş ki Denemiş bir dönem Polyanna olmayı Ama yok onu da becerememiş Tıpkı sevilmeyi beceremediği gibi
Şimdi ona sesleniyor Duyuyor musun sessiz çığlıklarımı Bir kez olsun bakarken görüyor musun Anımsıyabiliyor musun beni doğurduğun günü Bir kez anlatmıştın bana Yazın sıcağında sağnaklar yağdığını Küçüktüm anlamamıştım Ama şimdi biliyorum kadersizliğime ağlamış bulutlar Doğduğum o gün
Şimdi yaz gidiyor Yaprak dökümüne hazırlanıyor ağaçlar Zor gelecek vedaları Belki de habersizce terk edecek dalı yaprak Hüzünle seyredecek ağaç Rüzgarın savurduğu yaprağı Umud ederek gelecek baharda kavuşmayı
Durmuyor parmakları Kalvyenin tuşları ile şevişir gibi Yazmayı öğrenmemiş parmaklar mutluluğu Hüzünler beslemiş tüm şiirleri Mutluluğu sağdan soldan dinleyerek yazmış parmaklar Ne kadar mutluluk olduysa Aşk bazen saklanmış kırmızı balonlara Bazen de ebe olmuş kovalanmış
Ama en çok İhaneti anlatmış parmaklar Yalanlara sarılıp sunulan ihaneti Kimi zaman kin kusmuş yürek Kimi zaman kan ağlamış gözler Bazende lal olmuş acılardan dil Aydınlığa her dönüşte yüz İnsanlar kararan bulut suretine bürünmüş Volkanlar boğulmuş bir kaşık suda Papatyaları talan edilmiş çocukluğunda Sığınacağı limanları deniz yutmuş Ve kadın anlamış ki Tek dostu yine kandisiymiş ....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KLAVYENİN SESİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KLAVYENİN SESİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Parmak izleri farklı acıların ya bu acıların failleri farklı farklı dolaşırken ortalarda belkide tek dostu kendisi olarak kalacak insan.. şairem yürek burktu şiirin.. hayatın içinden kendisiydi duygularının alnından öperek sevgimi bırakıyorum sayfana..
buruk bir fon güzel bir yorum eşliğinde okundu dinledi şiir.duygu yüklü,hüzün dolu duygular şiirin mısralarında. sevgiden nasibini alamayan bir yüreğin gönlüne sitemi,hayata küskünlüğü şiirin özünde. anlamlı betimlemelerin süslediği duygusal şiirdi.kutlarım kalem
Ya o ulvi olgu(AŞK) olmasaydı, ne hissederdi insan, ne derdi adına sevmenin, acı ve hüzün versede iyiki var yüreklerde, sızısı bazen haz vermekte.Kutluyorum dost yüreği, mükemmel duygular yaşattı şiiriniz.
İnsanın gerçek dostu zaten sadece kendidir..Ben dostluğa filan inanmam zaten.Bana göre dostluk tasmamen çıkar üzerinedir..Bu maddi anlamda değil aynı zamanda da manevi anlamda tabi ki. Güzel bir eserdi efendim tebrikler.
Geçmiş gözlerinin önünde Bir vizyon filmi ayarında Koltuklar boş Bir kadın izliyor Eski türk filimlerinden kesitleri Değişken hiç bir şey yok Hüzünler, kederler, yazgılar hep aynı Yürekteki paslı hançerde benzerlikler taşıyor Sadece parmak izleri farklı acılarının Dudaklarda solan gülümse ondan hiç bahsetmiyor
Fırtınalar dağıtırken saçlarını Görmemiş yüreğinin nasıl dondurduğunu Başka bir şey öğretilmemiş ki Denemiş bir dönem Polyanna olmayı Ama yok onu da becerememiş Tıpkı sevilmeyi beceremediği gibi
Şimdi ona sesleniyor Duyuyor musun sessiz çığlıklarımı Bir kez olsun bakarken görüyor musun Anımsıyabiliyor musun beni doğurduğun günü Bir kez anlatmıştın bana Yazın sıcağında sağnaklar yağdığını Küçüktüm anlamamıştım Ama şimdi biliyorum kadersizliğime ağlamış bulutlar Doğduğum o gün
Şimdi yaz gidiyor Yaprak dökümüne hazırlanıyor ağaçlar Zor gelecek vedaları Belki de habersizce terk edecek dalı yaprak Hüzünle seyredecek ağaç Rüzgarın savurduğu yaprağı Umud ederek gelecek baharda kavuşmayı
Durmuyor parmakları Kalvyenin tuşları ile şevişir gibi Yazmayı öğrenmemiş parmaklar mutluluğu Hüzünler beslemiş tüm şiirleri Mutluluğu sağdan soldan dinleyerek yazmış parmaklar Ne kadar mutluluk olduysa Aşk bazen saklanmış kırmızı balonlara Bazen de ebe olmuş kovalanmış
Ama en çok İhaneti anlatmış parmaklar Yalanlara sarılıp sunulan ihaneti Kimi zaman kin kusmuş yürek Kimi zaman kan ağlamış gözler Bazende lal olmuş acılardan dil Aydınlığa her dönüşte yüz İnsanlar kararan bulut suretine bürünmüş Volkanlar boğulmuş bir kaşık suda Papatyaları talan edilmiş çocukluğunda Sığınacağı limanları deniz yutmuş Ve kadın anlamış ki Tek dostu yine kandisiymiş ....
Geçmiş gözlerinin önünde Bir vizyon filmi ayarında Koltuklar boş Bir kadın izliyor Eski türk filimlerinden kesitleri Değişken hiç bir şey yok Hüzünler, kederler, yazgılar hep aynı Yürekteki paslı hançerde benzerlikler taşıyor Sadece parmak izleri farklı acılarının Dudaklarda solan gülümse ondan hiç bahsetmiyor
Fırtınalar dağıtırken saçlarını Görmemiş yüreğinin nasıl dondurduğunu Başka bir şey öğretilmemiş ki Denemiş bir dönem Polyanna olmayı Ama yok onu da becerememiş Tıpkı sevilmeyi beceremediği gibi
Şimdi ona sesleniyor Duyuyor musun sessiz çığlıklarımı Bir kez olsun bakarken görüyor musun Anımsıyabiliyor musun beni doğurduğun günü Bir kez anlatmıştın bana Yazın sıcağında sağnaklar yağdığını Küçüktüm anlamamıştım Ama şimdi biliyorum kadersizliğime ağlamış bulutlar Doğduğum o gün
Şimdi yaz gidiyor Yaprak dökümüne hazırlanıyor ağaçlar Zor gelecek vedaları Belki de habersizce terk edecek dalı yaprak Hüzünle seyredecek ağaç Rüzgarın savurduğu yaprağı Umud ederek gelecek baharda kavuşmayı
Durmuyor parmakları Kalvyenin tuşları ile şevişir gibi Yazmayı öğrenmemiş parmaklar mutluluğu Hüzünler beslemiş tüm şiirleri Mutluluğu sağdan soldan dinleyerek yazmış parmaklar Ne kadar mutluluk olduysa Aşk bazen saklanmış kırmızı balonlara Bazen de ebe olmuş kovalanmış
Ama en çok İhaneti anlatmış parmaklar Yalanlara sarılıp sunulan ihaneti Kimi zaman kin kusmuş yürek Kimi zaman kan ağlamış gözler Bazende lal olmuş acılardan dil Aydınlığa her dönüşte yüz İnsanlar kararan bulut suretine bürünmüş Volkanlar boğulmuş bir kaşık suda Papatyaları talan edilmiş çocukluğunda Sığınacağı limanları deniz yutmuş Ve kadın anlamış ki Tek dostu yine kandisiymiş ....
Enfes bir şiir okudum ve dinledim nostaljik bir havası vardı yüreğine kalemine sağlık
Ama en çok İhaneti anlatmış parmaklar Yalanlara sarılıp sunulan ihaneti Kimi zaman kin kusmuş yürek Kimi zaman kan ağlamış gözler Bazende lal olmuş acılardan dil Aydınlığa her dönüşte yüz İnsanlar kararan bulut suretine bürünmüş Volkanlar boğulmuş bir kaşık suda Papatyaları talan edilmiş çocukluğunda Sığınacağı limanları deniz yutmuş Ve kadın anlamış ki Tek dostu yine kandisiymiş .... _________________________________Yazan yüreğe selam olsun güzel bir eser okudum içten ve sıcak selam olsun yazan yüreğe ses veren yüreğe saygılarımla...
Ama en çok İhaneti anlatmış parmaklar Yalanlara sarılıp sunulan ihaneti Kimi zaman kin kusmuş yürek Kimi zaman kan ağlamış gözler Bazende lal olmuş acılardan dil Aydınlığa her dönüşte yüz İnsanlar kararan bulut suretine bürünmüş Volkanlar boğulmuş bir kaşık suda Papatyaları talan edilmiş çocukluğunda Sığınacağı limanları deniz yutmuş Ve kadın anlamış ki Tek dostu yine kandisiymiş ....
Aşk, veda, Sonbahar ve bahar / umut bu şiirde birbiriyle anlam bakımnından çok iyi harmanlanmış.
Aşk kalbimizin nefesi. O olmmadan insan yaşayamaz. Diğer yandan da aşk ızdırap vermiş insana. hayat insanı tam örtmeyen kısa bir yorgan. yani hayatta eksik ve açık kalan çok yönlerimiz ve hayallerimiz var. Mutluluk insanların ödünç aldığı şey.
Saygılarımla....