SON MASA
artık gerçekleri konuşmak zamanı
hiç saklamadaN..APAÇIK yıllarca beni yediniz...bitirdiniz..harcadınız hapislerde çürüttünüz..sürgünlerde aglattınız ben de sizleri yazdım şiirlerimde sizler hep ihtişamlı ziyafet masalarında bense bu basit yazı masamda hep mutlu olmaya çalıştım elimdekilerle hiç tatmadıgım yemekleri özlemedim istemedim fakat siz siz yavaş yavaş..sindlre sindire yediniz binbir çeşitlilerini ziyafet masalarında yediniz yediniz ve yediniz ve hiç doymadınız belki de hala açsınız işte şim di bu geniş kutsal okyanusta verecegiz son hesabımızı yaptıgmız iyiliklerden yaptıgımız kötülüklerden hepimizin yeri ayrı ayrı sizler gegirdiniz ..yediklerinizi hazmetmek için gegirdiniz..rahatladınız bense yazı masamda şiirler yazdım sizlerin masalarında en nefis en nadir mantarlar benim masamda ise sadece bir kurşun kalem sizlerin masasında en güzel zeytinler benim masamda ahenkli mısralar ..melodiler sizin masanızda mis kokulu turşular benim masamda sizi yerdiğim şiirler öldüğünüzde de başucunuzda yas mumları yanacak kocaman..kalın gövdeli tıpkı kuşkonmazlar gibi bu dünyadan giderken yattıgınız yer de eşsiz kumaşıyla döşenecek çizgili bir ziyafet masasının cenazenizin iki tarafında sagında ve solunda havana puroları tüttürecekler vucudunu en degerli pamuklu hollanda kumaşıyla saracaklar ve bu degerli hollanda kumaşını müzmühal etmenek için seni oradan silkip atacaklar son çukuruna..mezarına ziyafetten artan yiyemediğin kırıntılarla sen semiz besili bir eşkiya horozu olarak yatacaksın otopsi masasında vucudun ve ruhun barut kaplı ,,, barut kokacak ben se o son masada çıplak bir güvercin gibi yatacagım sadece iki kanadım olacak beni örtecek marina tsetaeva çeviri metin şahin |