TANRI'NIN GÜLÜ
Göğsünün ince süzgecinden geçirdi
Yokladı Bir ara .. Durdu Geldi Susturup içindeki sesi Kendinden gitti Ne de olsa kaçmaktı Erkekliğin yüzde doksanı "Aşkın aforizmaları" dedi Oldu olası birden büyük rakamları sevmemişti Dışıda yalnızdı,yalınlıktan uzak Çekildi köşesine Bir şarap kadar ılıktı Sevmeye,sevilmeye.. Ya sonrası.. Ümit veren her harften yoksundu lehçesi Sabun olup eriyor Köpükleniyordu şehvete Anlık seviler kuşağında Vaatsiz her dokunuş Yasak hücresiyle çoğalış Tekne kazıntısıda olsa varlığı Gururunun uçkuru çözük Ve kısır beş duyusu Bir vardı,bir yok.. Hayatın hamağında serin serin Annesini büyütürken Ve şen çocuklar gibi Pireler aklında zıplaşırken Uyudu Uyandı Bir baktı,yaşlanmış keli Akıp gitmiş,beyhûde devri_âlem Ve pişman pişmanlığı bile Tanrı O’na özrü yok saydı Sevmeye.sevilmeye "Gönül acıtmanın ah’ı serbest" dedi Tüm bedeller gözönünde ödenir elbet ki Sancağında kirpiğin kaçınılmaz Sana haram kılındı ’gülüşün zerresi’ Ki sen yoksaydın Tanrı’nın gülünü Ne nazlı tutabildin Ne koklayıp,kiymet bildin Açılsın sana ateşten kapılar Yasaklansın solundan soluklar Sen ki kaburgandan hayat buldurduğun kadınını Tanrı’nın gülünü mü yoksayarsın ? Ezelden ebede adın erkek olsun Yüreğin keklik Pusuya yatırıp aşkı Kendini kaçar bulsun Yüzde doksanıda yalan olsun. (11.09.12) NÜRGÜL OCAK |
kaleminiz yüreğiniz var olsun
gönülden kutluyorum saygılar
sunuyorum..