SABRIM KALMADI
Adını ezberlettiğim dağ taş
Ezan sesleriyle kimsesizliğime uyanırken Sensiz yeni bir güne daha açıyorum Islak gözlerimi. Hayalin zamanın suyunda akıp giderken Gökyüzü maviliğinde bir gizem kümelenir Serçe yüreğimde. Ufuklardan yükselen kızıllık Süzülür dağlardan ovalara Sensiz bir gün daha açılır ömrüme. Kurtlar kuşlar yeni bir güne gözlerini açarken Kaldırımları arşınlayan insanların Alınlarında damla damla gün parıltıları Yeni bir sensizliğin daha Takvim yapraklarından tarihin koynuna Düştüğünü haber veriyor. Nicedir gözlerine hasret bakışlarım Gittiğin yönde umutsuz bekleyişlerde, Serin bir yelin yelesinde yayılan kokun Dağlardan bayırlara Sensiz öksüz kalan bu kentin yüreğinden Suratıma eserek Alır götürür anıları mevsimden mevsime. El değmemiş özlemlerin hududunda Vuslatın düşleri uyanır Dalgalanır yüreğimde gözlerimin kıyısına vurur. Düşerken yapraklara bulutların gölgesi Yüreğime damlar göğün mavisi, Her köşe başında hayalin Buram buram hasret sunarken damaklarıma Seher yelinin esintisinde Yüreğimden dökülürsün satır satır. Nicedir yokluğuna susamış bu kentin Yanık topraklarında Güllerin,nergislerin boynu bükük Ölümcül renginde. Senden kalma bu hasretlik bu yokluk Seher vaktinde ezgi olur kuşların bestelerinde. Ey gözümden ırak gönlüme yakın sevdam Yaşam kaynağı kudret havuzudur varlığın Cehennem narında kavrulan yüreğime. Her gün batımı sarp kayalıklara düşer gölgem Korkarım bedenim gölgemin izini sürer Bu hasrete dayanmaz yüreğim Uçurumun dibini mekân edinirim. Çocukluğumun masalı Gençliğimin şiiri Yokluğunda büyüttüğüm sabrımın Nazlı çiçeği Gül yapraklarından çekilirken aydınlık Gönlüm karışır gider hüzzama Soframa konan ekmeğin kokusu Çayın tadı Bu sensiz uğurladığım kaçıncı gün Dön gel sabrım kalmadı. Mehmet Zafer |