Hüznün Adı EylülHüzün kimi zaman Ağaçtan düşen bir yaprağın sesinde Bir yaprağın renginde Bir yaprağın sürüklenişinde gelir Gelir de çörekleniverir gönüllere Güneş tırmanırken dağlara Sahte adımlar, yalancı tebessümlerle Çalar kapımızı, bayram günlerinde Adı eylüldür kimi zaman Doğan günün zevkini alamadan Savurur bizi hayatın poyrazında Gün geçmeden Yağmur bulutları yerleşiverir Hüzünle karışık Sarı bir eylül ayazında Dudaklarımızın yamacına Göçmen kuşlar geçer anıların içinden Selam yüklü kanatları Güz yapraklarından yelkenlilerle Kopup gider yıllar Ölü bir sonbahar yaprağıdır ömrümüz Yeniden yeşersin istersin Yeşersin yeni baştan Avuçlarımızda Ne zaman hüzün düşse yapraksız dallara Leylakların kokusu sarar Kışlara inat yürekleri İşte o an Tutup yakalayıveresim gelir Güneşi bir ucundan Ah, eylül Dram sessizliğinde geçersin Ömrümüzden kanayarak Geçip giderken zaman el koyar saçlarımıza Karlar yağar zamansız Son deminde çalıp gidersin Sevinç dolunaylarımızı Ne varsa yitip gider içimizde Yare selam uçuran turna çığlığı şimdi Eteklerimizde hüzün Gözlerimizde yağmur bulutları Boşaldı boşanacak sağanaklar Salıver de rüzgarlara karışsın Söylesin üveyikler, kırlangıçlar söylesin Dünden bugüne sevdamızı Bak, gizli bir güç savrulur Yüreklerin derinliğinde Bahara uzanan tüm yollar toz duman Kim unutmuş yanağının ortasında böyle Kıvrılıp uyuya kalmış sarı hüzün İşkillenip gülmelere varamaz sevincimiz Yine de kaybetmedik umudumuzu Bakarsın gün gelir Gün gelir Güneşli bir eylül kuşluğunda Çalarız kapısını Bayram günleri gibi Sevinçlerin |
Seni bundan daha güzel anlatan birine rastlamadım.
Tebrikler...