SİHİRLİ DEĞNEKSen benim en güzel düşümdün Uyanmak istemediğim Uyanıkken bile gördüğüm En güzel güneşi bu evrenin Özlediğim en aydınlık sabahıydın Sen benim sihirli değneğimdin Dünyamı renklerle dolduran Seninle gökyüzü pembeydi Ağaçlar mavi Denizler bembeyazdı köpük köpük Gökkuşağı yedi renk değildi Sen konuştuğun zaman Bir hal olurdu sessizliğin çökmüş avurtlarına Yeniden can bulurdu Unutulmuş şarkılar Bulutlardan sağanaklar değil Mutluluklar yağardı Rüzgar sıcacık eserdi Beni sana savururken Bir uçurtma kuyruğundaydı umutlarım Dolaşırdı göklerde Özgür ve mutlu Hüzün nedir bilmezdi gözlerim Hiç gitmezdi göçmen kuşlar Her mevsim bahardı Yapraklar dökülmez, çiçekler solmazdı Sevgim ki baharı bekleyen tomurcuktu Kafa tutardı seninle Yağmura, rüzgara, borana Seninle, bir denizin iki dalgasıydık Durmadan büyüyen Hep yan yana, hep birlikte İki kar tanesiydik, Bir çocuğun ellerinde Durmadan büyüyen kartopuyduk Karlı dağın doruğunda açan Kardelendik, dağ lalesiydik Kırdın sihirli değneğimi Şiirlerim hüzünlere gebe artık Mutlu sözler gelmiyor dudaklarımın uçlarına Canımın derinliklerinde bir sızı Gök ekini biçer gibi Haykırırım, ses vermez Bin bir gece masallarım Yaşanmış coşkularımız anıların koynunda Ağustosu kutlarken dudakların Ben üşüyorum can ayazında Duydun mu sustuklarımı Duydun mu yüreğimde gizlediklerimi? Gecenin karanlığı yüzüne düşüyor Ve sen Yeni türkülere karışıyorsun Büyüyor dudaklarımda hasretin türküsü Üşüyor sevginle dolu yüreğim Sensizlik deltasında martı çığlıkları Bülbül ağıtları, gül ağrıları Hüzün bulutları,yoldaşım Şimdi... Sisli yalnızlıklarda ararım seni Kuşların kanatlarında Bir çığ gibi akarsın gözlerimden Sararken ayrılığın hoyrat yorganı |