SUSMALI MI KONUŞMALI MIYüzü karanlık insanlar var aklımda düşümden düşmeden soyunan korkularım patlar yüzüme en afilli gercekler aklımda bir o birde onsuz ben en çalımlı haliyle hala zulamda susmaya çalıştıklarım gece taze henüz yıldızlar haddinden fazla yorgun kabusum kanatlarımda ateş ben deli bir pervane emiyor varlığımı var gücüyle gecenin şahadeti gömülüyorum şımartılmış kederlerime daha bir yüz veriyorum aşkıma buyursunlar çabuk çeksinler ilmeğimi cesaretle titremeye meyleden üşümeden donacak kadar soğuk tene herşey gerisi sis o saatten sonra her yol aynı meskene gebe bir **ah**desem tırnaklarım sökülecek belkide beni esir eden bu yamalı pencerelerden dökülecek çürüye çürüye etlerim konuşursam çabuk mu ölürüm susarsam geç mi kalırım kimbilir? o bilir... ferman onun ellerinde yüksünmüş uyur ben uykuya muhtaç ne yana kaçsam derdim aldığım nefesten en aza indirilmişken deliliğim yapabileceğimden çok belkide istenilen belkide canım az gelmiştir kimbilir güneşe aç rutubetli bir sevdayla ölümü beklemek gibi belki nefsimle cebelleştiğim her an azraille restim belki koskoca bir gerçek sarhoşluğum derin bir şişede bin efkar sıkışmış hasretten suskular düğümlerini tam terkedecekken mil çekilmiş yara açmamak için kaybetme ihtimallerinin ezdikçe ezdiği gerçeklerime kıyılmaz sevilene seven gene kıymığında gözlerin seven kısacık ipli bir uçurtmada uzandığı yere kadar hayatımda koptuğu yerde ayrılık ve ölüm konuşur konuşur kendi gerçeğini kendi yazar bu deli O en akıllı yerde konuşana kadar susacak kendi deliliğine bu gerçeği hergün dahada çok severek... Söylesin şimdi; susmalı mı konuşmalı mı... GG ... |