Bir ölünün dilinden Delâl'ine mektup-1Sevdalı şiir sızım, aşkım, ağılı balım! Cefa çeken göğünden ağıtlar yağdırmışsın. O kadar mı çok sevdin, kızıl kıyamet gülüm! Meğer deli gönlüne cihânı sığdırmışsın... Şimdi mezar şehrinde kör olsa da gözlerim, Vefalı sancağını ruhumla görüyorum. Kifayetsizmiş dünya, boşunaymış sözlerim; Sevdanın sefasını ölüm’le sürüyorum... Gittiğim yerde zaman, vuslatın diğer adı; Ne ihtişam, ne şöhret, hicrana derman değil. "Adalet" desen tamam, hüküm vermiyor kadı; Burda nizam diyor ki: "Hakk’ın önünde eğil..." Ne olursun üzülme! Bağrım şimdi bir feza! Kollarım Samanyolu, her an seni sarıyor! Öyle mesudum ki ben, yaşamak bile ceza! Mevlâ seninle bana sonsuzluğu veriyor... Hani şair meçhule gemi kaldırmıştı ya, İşte o geminin ben, sevdalı kaptanıyım. Res’ul Kutsal Kitap’la visal bildirmişti ya, O muştulu sabahın ışıldayan tanıyım... @Dilevin |
Çok keyif aldım. İçinde Faruk Nafiz var, Yahya Kemal var. Daha belki benim göremediğim, görüp tanıyamadığım kimler kimler var. Efendim, herkesin şair olduğu memleketimizde(!) sizin gibi üç beş kişinin hâlâ yaşıyor olması, ayrıca güzel.
Görüşmek üzere!