daha erken...
aşkın son söğüdünü toplayıp
günü harmanlarken geceyi çeyrek geçiyordu henüz umutlar safi kokuyordu dudak payı hasret buğsu gülru solarken dilime muamma kapısında dilenip takvim mevsim değiştiriyor doğacak günün haberi ayın yüzünde şekilleniyordu yıldızlar semayı terk edip o an göğün fısıltısını dillendirdi ömrün vuslat göçü takvimlerle vedalaşmaya durdu sesin telaşı göğsüme vurdu makber peydah oldu sevgili mürekkepliğine uzanmış son damlasını okuyor ve senelerce beklediğim masalı ilk yağmur damlasıyla öteye döküyordu kıyametti bu, öyle ki göğüsümün tam ortasına muammanın selasıyla ömrü lal edip sonsuzluğa ekti |
günü harmanlarken
geceyi çeyrek geçiyordu henüz
umutlar safi kokuyordu
Mükemmeldi...