Arabacılar sokağında bir ayak sesiVakit bayram arifesi Aylardan ağustos Saat gecenin üçü Bir kadın kanser hastası Bir adam hüzün ustası Bir de tenekeyi deviren kedi Benimle çıldıracak Başka kimse yok sokaklarda Her şeyden, her zamanki kadar habersiz Kendine inanmaktan ötekine Sağır olmuş çaresiz Mışıl mışıl uyuyor Karşıyaka Krizantemlere bakmayıp solduran Sevdiğini tren garında unutan kız Serçelere su veriyor şimdi rüyasında Pencere pervazlarından kaçan Acıklı ayrılık hikâyeleri Gelip yapışıyor şarkılarıma Dudağımda yırtık bir ıslık oluyor Salkım söğüt, şiirce Çamaşır ipine serilmiş Utangaç çarşaflar gibi Yalnızlığımı geceye gerince Benim yanağımda ağlıyor İzmir Benim göğsümde terliyor ağustos Bende yoruluyor Kays’ın ayakları Bilen bilir, bakan görür Gözlerimde bir Leyla şaşırıyor Leyla dedimse bizim Leyla Ben bilirim sırrını ancak Aynası yok kimsenin Baktıkça kendine, uslanacak İnadına gülümsüyorum Aklımı başımdan alıyor Sol yanımda bir sancı Kalp değil ağabeyler böbrek Hani sol yan deyince romantik oluyor Ayağımda kırık bir parmak İnsanda ne delikanlılık bırakıyor Ne sevecek yürek Kendine benzemeyen, Kendisinden düşen Bir adam eskisi Bir çocuk gölgesi Bir bisiklet hevesi Müdür beyi soranlara söyleyin İşte onun cürümü bu kadar deyin Arabacılar sokağında bir ayak sesi |
Çok beğendim kaleminize sağlık üstadım sevgilerimle kalınız