HOŞÇA KAL
HOŞÇA KAL
Ayrıldık... İkimiz de masum çocuklardık Suçsuz Günahsız İçten pazarlıksız Ama biraz acemice Ve zamansız Durumundan bi-haberim Lakin benim halim nicedir içler acısı Karıştırıyorum artık sapla samanı Doğruyu yanlışı İyiyi,güzeli nedense ayıramıyorum Kararsız,suskun ve umutsuz oldum iç denizimde Kendimi kendimde bulamıyorum Oysa bilirsin Gözünü daldan budaktan sakınmayan Yaşamı dört koldan kucaklayan İnsanın yarasına pervasızca sarılan Adam gibi bir adamdım bir zaman Biliyor musun? Kendimi avutup şiir yazıyorum artık Seni yazıyorum İçimi acıtan yanlarını yazıyorum Sesini yazıyorum Gülüşünü yazıyorum En çok da hasretini yazıyorum Oysa bilirim Yazdıklarım ve yazacaklarım sanatın yüz karası Ama nedense kendimi öyle avutuyorum Yarını beklemek mutlu adamın işi Ben her gün aynı yaşıyorum Aynı sokaktan geçip işime gidiyorum Aynı yüzleri görüyorum Aynı günaydınlar Aynı merhabalar Aynı nasılsınız, iyi misinizler Aynı işler,değişmeyen rutinler Sonra evime geliyorum Aynı duvarlar Aynı kapılar Aynı boşluğa bakmalar Aynı karanlıklar Aynı uykular Aynı kabuslar Ve aynı ter içinde uyanmalar Tekrar işe gitmeler,gelmeler Ve sonu belli hikayede İyi ölmeler... Geçenlerde bütün gücümü toplayıp İstanbul’a geldim. Mahallene giden otobüse bindim, Yüreğim çarparak. Evini gördüm uzaktan, İçim kan ağlayarak. Yürüdüğün sokaklara baktım, Buğulu camların ardından. Ölsem, eksiksiz ölürdüm, Bir kerecik görseydim seni uzaktan. İnsanın yüreğinin öteki yarısı Kaf dağının ardında atıyorsa Ne paranın Ne malın mülkün bir anlamı oluyor Çalışmak dünyadan ağır geliyor Sen bilmezsin;ama ben artık umudumu kestim Senden İstanbul’dan En çok da kendimden Şimdi bir dağ köyündeyim Sararmış yapraklarıyla Bir bahçede Kedi köpek beslemekteyim Doğru olan nedir? Bir kafesin kapısını aralamak, Ve uçurmak değil miydi Ak bir güvercini bulutların ötesine? Evet evet doğru olan buydu Hoşça kal deyip kahrolmak Lakin güvercinin kanat çırpışının saadetiyle avunmak Anladım artık hasret geldim bu dünyaya Sana hasret gideceğim öteki dünyaya İnan,kırgın değilim sana Verdiğin hüzün bile en büyük mutluluktur bana HALİM IRGAR(KAYIP) |