ANADOLU
ANADOLU
Doğuya mı gitsem yoksa batıya mı? Yok yok kuzeye Efendim,güneye ne dersiniz? Yemyeşil bir dağ yamacına yahut... Ege’ye inseniz vesselam Deniz de var kum da Yatarsınız şöyle boydan boya gümüş rengi kumda Akdeniz efendim Akdeniz Sımsıcak hem Denizi,kadını,insanı... Yaşar gidersiniz her dem Efendim unuttunuz Karadeniz’i Yaylasını,yeşilini,mavisini Fındığını,çayını Havası gibi her an değişen mert insanını İçine dalmalı Anadolu’nun efendim Rençperinin namuslu alın terini Kadınının sabrını,açlığının çığlığını efendim Görmeli,tanımalı bu düzenin insafsızlığını Haramilerin saltanatında Bir ekmeğe şükretmenin onurlu bakışını Efendim Fırat ve Dicle’yi bilir misiniz? Aralarında insan renkleri vardır şöyle damar damar Arap,Türk,Kürt kardeştir orada Müslüman,Süryani,Yezidi,Ateşperest Karışmıştır arada Aynı halayda el eledir bütün renkler İnsanca yaşam için tutuşur bütün eller Efendim,daha doğuya Bingöl’ün serin sularına Dersim’in taze baharına Van’ın denizine Gitmeli efendim,görmeli,anlamalı Parasızlığı çaresizliği içinde duymalı Yalın ayak,boy boy yarınsız çocukları Tanımalı efendim,saçından okşamalı Cennettir karış karış memleketim efendim Bir de açlık olmazsa... Bir de yoksulluk... İş olsa efendim! Taşı sıkar suyunu çıkarır evelallah bu nasırlı eller. Eşit olsak efendim! Hür olsak efendim! Çocuklarımıza güzel bir yarın efendim! Efendim sesim geliyor mu? -Efendim!! HALİM IRGAR(kayıp) |