Ayrılık Ertesi
yalanlarla kurulmuş bir aşkı yaşıyor bakışlarım,
her bakışta bir dirhem daha kanıyorum, senli günlere, oysa bir oyuncakmış sendeki aşk, oynadın benimle... kaç kuruşa sattınki aşkı, şimdi huzur içinde nefes almaktasın? yarınıma küsmüş, bugünden nefret eden bir adam bıraktın ardında tutamadım seni gözlerimde, gamzende doğan güneşleri bile batırdın gidişinden beri, gecenin karanlığına hapsettin bedenimi, karatıp gözlerimi aydınlığı düşledim günlerce, neden bu kadar acı! nedir bu düşmanlığın gündüze? ellerinle öldürdüğün bir aşkın can çekişleridir bu, dar ağacı kurulan bir adamın sandalyesine vurulan tekmedir bu! yanılıyorsun sevgili, öldürmez beni bu elvedalar, seni yazmaya yeltendikçe.. sözcükleri yetim, kalemi öksüz bırakıyorsun, yanılıyorsun sevgili! diz çöktürmez beni sensiz yaşayışlar! ölüme erken daha, vurabilirsin biraz daha acımadan, kanayan yarama! yavan düşlerimi, ayrılığa katık ettiğinden beri, gecelere mahkum bir o kadarda çaresiz bir adam bıraktın ardında! her sela sesinde kendi adını duyan, her musallada kendini bulan, hayallerim vardı oysa, duvağı kirlenmemiş, aşka aç karna bekleyen bir sokak çocuğuymuşum meğer, kaldırımları, sokakları , her köşebaşını evlat sayan! düştüm düşüne! uyandır beni sensiz kabustan! yara bere içinde bir aşka merhem ol! yoksa, bu dünya dar ey sevgili, gideceğim buralardan! |
dar ağacı kurulan bir adamın sandalyesine vurulan tekmedir bu!
yüreğine sağlık.