Mutluluk Oyununda Son Perde...
Bugünde senin olmadığın,
ve ısıtamayacağın, soğuk bir yatakta uyumaya çalışacağım... Ve ölmez’de sağ çıkarsam sabaha eğer, solumdan kalkacağım... Ama sen yine olmayacaksın biliyorum... Sana bahşettiğim sevgim, duygularım vs.vs, neyim var neyim yoksa, hepsini kahvaltıya çağıracağım... Ama gelen’de yok gidende; Yalnızım... Giydiğin ne kadar elbisen varsa, hepsini çıkartıp dolaptan koydum yatağımın üzerine, kokunu aradım onlarda saatlerce... Sonra çekmeceden köşesi yanmış eski bir resmin geçti elime... Tam göğsümün üzerine koydum, öyle ısıttı’ki içimi sorma gitsin...! Giyindim üzerimi, en sevdiğini söyledigin parfümümü sıktım üzerime, hani çok beğenipte aldığın varya... Kızmıştım sana aldığın gün... Pahalı hediyeleri sevmediğimi söyleyip...! Ve seni kırmıştım yaa... İşte o... Sonra giderken vurupta çıktığın kapıdan usulca çıktım... Kimseye söyleme ama; gömleğimin altına geçen yıl bayramda sana aldığım Tişörtü giyerek... Ve her zaman ki nargilesini sevdiğin cafeye gittim.. Bir elmalı nargile ısmarlayıp oturduğumuz yere oturdum... Yan masada, bir adam ve bir kadın... O kadar mutlular ki, Tıpkı geçmişteki biz gibi... Ve o kadar zoruma gitti ki... Keşke döküldü dilimin ucundan keşke...... Ben sana ’’MUTLULUGUM’sun adını takmıştım. Ve şimdi yan masadaki adamda karşısındakine, aynı cümleyi kuruyor... Gün gelince o kadınında, en büyük ’’Mutsuzuluğu’’ yaşatacağını bilmeden... Ben biliyorum, Senden kalmış tecrübelerimden... Fakat o adam henüz bilmiyor...!! |
Mükemmel...