DÖN ARTIK
Beynimin içinde dolaşıyorsun,
Akıl sokaklarımın tüm kıvrımlarını bir bir geziyorsun.. Kendini mi arıyorsun yoksa Beni mi bilmiyorum ama, Bilesin ki; Yokluğunda kadeh dolusu ile yıkadım, Beynimin sigara sarısı sokaklarını… Geri geleceksin diye duvarlarındaki anılara hiç dokunmadım, Hangi saatte nerde yaşadıysak aynen orada bıraktım hepsini, Aynı dakikada……. Ufak tefek değişiklikler yapmadım da değil hani.. Mesela bazı sokaklarına sana yazdığım şiirleri koydum, Bir sokağına o romantik masamızı, Bir sokağına sarmaş dolaş oturduğumuz o koltukları, Bir sokağa da mutfakta ki oynaşmalarımızı… Dışarıda bırakmadım hiçbirini, Gözümden düşen damlalar ıslatmasın diye….. Ellerimin fırtınası kırıp dökmesin diye… Hiç kimse seni geri dönmeyecek sanmasın diye…. Hiç birini dışarıda bırakmadım….. Yokluğunda bazı yerlere hiç dokunmadım, Mesela gözümdeki hayalin, Dudağımdaki sıcaklığın, Kulağımdaki seslenişin…. Hiçbirine dokunmadım… Hatta, Dağılmasın diye aklımdaki sen, Bir emirle, Görmedi gözler, Tatmadı dudaklar, Duymadı kulaklar…. Ve hep kapalı tutuldu kalp kapakçıkları Senden başkası kapıyı açık bulup girmesin diye…. Yokluğunda ben hiç kollarımı bağlamadım, Sensizliği hiç bilmesin diye.. Elele dolaşırken terleyen ellerimi yumruk gibi yumdum ki, Bir damlası yitip gitmesin diye.. Yürüdüğümüz yolar haricinde hiçbir yola çıkmadım, Ayak izlerini kaybetmeyeyim diye.. Anlayacağın canım, Hiç bir anımızı yalnız bırakmadım Silinip gitmesin diye…. Ama, Yokluğunda tek başına yetemiyorum işte, Takvimde yapraklar azalıyor, Saçlar bir bir terk ediyor, Kalanı ise gidenlerin ardından ağarıyor… Yakında yüzümde yerini alır çizgiler… Ne diyorum biliyor musun..? Sen en iyisi mi dön canım… Benliğimi yitirdiğim, sensizliğe ilk adım attığım yerde Bekliyorum seni.. Hadi gel… Gelde.. Beynimin sokakları ıssız, anılar anlamsız, Ve aşkın nefessiz kalmasın.. Hadi, hadi dön artık |