Tanrı'nın Çocuğu
Evvelâ tek kollu doğmuş idin sen.
Görünce korkmuştu sevgili annen. Senin de adını Tanrı koymuştu: "Çolak!" Bundan güzel ad mı olurdu? Tek kollu, tek gözlü doğmuştun bebek. "Bebek değil, sanki, sanki engerek. İşte, kulak verin, işte, tıslıyor, Tek koluyla bana ’Yeter, sus.’ diyor." "Bu evlat olamaz. Hayır, bu ceza. Olmasa insana benzerdi kezâ." "Siz gözlere bakın, sanki şeytandan Ödünç almış gibi, bakar uzaktan." "Şunun ellerine ne demeli ya? Allah’ım, bu rüya olsun; ’bed’rüya." "Burnunu koymayı mı unutmuşlar?" "Yahu bu çocuğu nerden bulmuşlar?" "Hemşire, çağırın bana doktoru. .......................................... Doktor Bey, anlatın şimdi dosdoğru." "Allah’ın takdiri, hasta oğlunuz. Maalesef, dönüş yok, doğurdunuz. Önceden bilseydik almaz mıydık hiç?" "Hayır, benden değil, piç bu, evet, piç. Hazırlıksız, herhangi bir anımda Yapmışımdır eğer ki yaptıysam da." Daha fazla konuşturmadı Tanrı, Seni annenden, babandan kurtardı. Tek kolun yavaşça yanına düştü; Annen bir "Oh!" çekti, herkes gülüştü. 12.01.2011 |
''Tanrı’nın Çocuğu''diye bir söz olamaz.O doğmamıştır,doğurmamıştır.Dinime küfreden müslüman olsa.....