CANINA YANDIĞIMBu şehir… Hiç bu kadar kalmama uğraşmamıştı Çekip giderdim bir zamanlar Ardıma bile bakmadan Öyle böyle gitmeler değildi üstelik Gittim mi adam gibi Dönmemecesine En uzağından bir yer beğenmecesine Bu şehir… Hiç bu denli yalnızlığın soğuğunu yüzüme vurmamıştı Oldubitti terk-i diyardım zaten Hep bir başına yürüyen Buna da gönül koymayan Yalnızlıksa yapayalnız olanından Dağ başında tek bir çınar gibi Kurdu kuşu bile uğratmamacasına Bu şehir… Hiçbir zaman bırakılmaz hale gelmemişti Bağlayacak biri olmamış Bağlanmaya sebep çıkmamış İsmime yakın kim varsa Yıkamıştım kalbimden bir seher vakti Kal diyenimi bırakmamıştım Tek tabanca deli fişek Yürüyüp gidecektim uzak gecelerime Göz yumup uyumamacasına Bu şehir… Karasının gözüme bulaştığı Baktığımda bahtımdan başka renk bulamadığım Toprağında kara tohum diye beni çatlatan Kışın yakışığı zemheri ayazı Anlık kararlarımda gözümü karartan Beş paralık bir kulubeye satacağım Canına yandığım Ankara’m... |