Evlada yakarış
Sen doğmadan, pembe maviydi sevgilerim,
Oğlan vaya kız, hiç fark etmezdi emindim. Nasıldın merak ettim, daha da çok özledim, Seni görmek için, tam dokuz ay bekledim. Sevdim, çok sevdim seni, minicikti her yerin Beş parmağınla, bir parmağıma denk gelirdi ellerin. Büyüdün genç oldun. Bir gün çıkamadım kaldırımı, Uzandın, tuttun, çıkardın beni. Ellerinde kaybolmuştu ellerim, Gözlerim doldu, içim titredi, gülümsedim, Büyümüştü artık benim minik bebeğim. Aradan yıllar geçti. İlköğretim, derken lise bitti. Sıra üniversiteye geldi. Güneşi hedefle ayı tutarsın dedim sana Güneş Boğaziçi ay Hacettepe’ydi. Bavul doldu, otobüs geldi, Ankara’yaydı yolculuk. Hüzünle sevinç kardeş olmuştu içimde. İlk kez ayrılıyorduk. İlk iki yıl günde en az on kere arardın Herşeyi ’alo’ deyip sorardın, Zamanla azaldı aramalar. Gözünü açtın, kapadın gibi geçiverdi yıllar, Artık adam oldun, son senesi okulun. Şimdi, paran bitince arıyorsun Eline ulaşıncaya kadar para ’Anne, seni çok seviyorum’ diyorsun. Bir sonraki gün aramış isem seni Telefonu bile açmıyorsun. Ben seni sigortamsın diye sevmedim ki Senin için saçımı süpürge ettim demedim ki. Sevgi, Allah’tan sonra secde edeceğim tek şeydir. Ben seni sevdim sen de beni seveceksin demedim ki. Seni kınamak yanlış elbet, hata belki bendeydi. Evlatlarım benim için her şeydi. Ah, analık okulu yok ki, ne yapılsın bileyim. Bir iç güdüyle nereye kadar gideyim Hiç bir ana yetmiyor evladına Verilecek bir can kaldı uğruna Uğur’um Onu da iste bir an evvel vereyim... |
anne bambaşkadır.....
bunu bilmenin,öğrenmenin okulu ise hayattır.....
elbet anlar.....
anlamazsa olacaktır bir anlatan.....
güzel duygu akıntısı....
nehirler taşsa az gelir kaleme............