Acının Evi Yürektir
Acının kulağına eğilip sordum,
Kimden yanasın? ’Ben iki tarafı keskin kılıcım’ dedi acı ’Yandaşım yok, yükü çekende kalırım. Kadir bilmezler mutludur hep, Ben, ahh çekenin canında yaşarım.’ Şarabın kulağına eğilip sordum, Söyle bakalım, kimin canını yakarsın? ’Aşktan içeni ağlatırım’ dedi şarap. ’Vardan içeni güldürürüm, Yokluktansa sebebi, Yavaş yavaş öldürürüm.’ Ulu ağaca sordum Yapraklarını niye yere atarsın? ’Ben, dallarımda taze yaprak isterim’ dedi ağaç ’Sonbaharı bahara döndürendir bedenim. Umut yok olsaydı bende, Oturak olurdum ilerideki gibi, Üstüme oturanla aynı olurdu kaderim.’ Yaşlı kadının kulağına eğilip sordum Hayırdır, ne eylersin, ne haldesin? Avuçlarını iki yana açıp, göğe baktı kadın, ’Çok ettim, dilimdir söz geçiremediğim Sevdiklerimin sevgilerini yere saçtım. Ahh, bu yanlıştan artık dönülmez, Acının bundan sonra evidir yüreğim... |