ankara
bu kentin sokakları bana hep
koyu lacivert takım elbise giymiş adamları onların girip çıkmaktan bezginlik duydukları toplantıları hatırlatır -adını sevdiğim ama neye benzediğini bilmediğim- tayyör giymiş kadınları hatırlatır sonra öğrencilerin kafasına kafasına copla vuran polisleri yürüyüşleri, grevleri bir parkına adını veren kuğularına tecavüz eden adamları sekiz yüz lira maaşla dört çocuk büyüten memurları hatırlatır hee bir de seni hatırlatır ama o zaman koyu lacivert takımlı adamlar parmak arası şıpıdık terlik ve bermuda şortlarla katılırlar toplantılara kadınların yüzünde onların bu halini gördüğünden mi bilinmez tatlı bir gülümseme belirir yürüyüşler düzenli grevler hep ses getirir olur ya kazayla yere düşerse bir öğrenci polisler kaldırır ve sorarlar hatırını kuğulara tecavüz eden adamlar evlenirler kuğularla -arada kötü şeyler de olur- dört çocuk büyüten memurun maaşına seyyanen zam gelir çocuklarının her birine geri ödemesi olmayan burslar verilir sen olmasan bu şehirde şimdi sokaklarını arşınladığımın şehri bilmem nasıl çekilir. 03/03/2007- ankara |