Yaralarımı Saracak Dostlar Aradım
Yalnızım,
Kırık aynaların payıma düşen parçasında İçime dökülen yalnızlığımla konuştum Aynalara yansıyan görüntülerde Dünyamı aydınlatacak gözler aradım Tek dostum kalemim ve şiirlerim Yırtık bir sözlüğün son sayfasında Ayrılık düştü payıma Kavuşmaya dair sözler aradım Yalnızım, Çağırsam gelir misin? Sensizliğin karattığı çıkmaz sokaklardan Ayağına değecek taşları süpürdüm Koşup gelsen can Söze gerek yok, bir bakışın yeter Kim söz geçirebilmiş ki zamana Bizde var mı o güç Ölüme gerek yok can, hasretin yeter Hasretleri silecek yağmurlar aradım Yalnızım, Gece sessiz ve karanlık Süzgün bir ay ışığı girdi içeri Sevdanın resimlerini çizdim duvarlara Kanayan bir kalp mesela Ya da solan bir gül Ağlayan bir çift göz Aşkı boyayacak renkler aradım Yalnızım, Yılların ardından koşup gelen Bir takvim yaprağı sevdam Sararmış, köşesi yırtılmış Hangi ayı, günü, yılı gösterir, bilinmez Mevsimlerden hangisi? Seni gönlümce yaşayacak Mevsimler aradım Yalnızım, Umut bulvarında ne varsa Silip süpürdü zaman Bir sen kaldın yüreğimde Bir de bostan korkuluğu bedenim İtiversen devrilecek Sırtımı dayayacağım Başı dumanlı dağlar aradım Yalnızım, Yıkılmışlığıma rağmen boşver Kim ne derse desin Bak gözlerime, tut ellerimi Aşka susamış toprağı öpercesine bak Bir hasret çöktü gözlerimin içine Selamını getirecek turnalar aradım Yalnızım, Evlerin bacası gibi tütmekte yüreğim Buz damlası gözlerimde eremediklerim Avuçlarımda umut tohumları Gözyaşlarımla suladım Yeşerdi yeşerecek sürgün dal uçları Ağlamaya çeyrek kala Bitimsiz bir sevgi aradım Yalnızım, Hayatıma giren herksin Arkasından el salladım Hepinizi unuttum Hiç birinizi unutmadım Özlemlerin en koyusu Gülüşüme konakladı Yaralı bir yürek atıyor ellerimde Yaralarımı saracak dostlar aradım |