...gidiyorumsilin kasabanın soğuk duvarlarından gölgelerimi düşün ayak seslerimi yorgun kaldırımlarının hesabından saçılmış düş kırıklıklarımı köhne küf kokulu kuytularından... yitik umutlarımı hayallerimi toplayın mazgallarından gülüşlerimi şarap kokan sarhoş mahzenlerinden yıkılan gururumu tarumar olmuş mabedimiz dört duvar viranelerinden yıldızlarımı sökün gecelerinden baltıkta ıslayıp kurşuna dizin kutup ayazında mehtaplarına karalar çalın yakamozları şafakla bir bir en deli yanından vurun... acıları sancıları sol yanımdaki çukur sakinine yükleyip sağnak sonrası çamurlu çıkmaz sokaklarından son kez geçiyorum iskeleden son kez mendireğe mavilerin kavuştuğu yere uzun uzun bakıyorum deniz fenerini söndürüp yönsüz... son kez iyot kokulu kara derili denizi içime çekiyorum zehir zıkkım bir ömrü tükettiğim bütün yolların sana çıktığı bu şehirden dudağımda kalan yarım o son cümle tenimde ayazın soğuk yakışı ... gözlerimden buz kesmiş bir kaç damla süzülürken sabahın ilk ışıklarıyla gidiyorum... Hasan ODABAŞI |
yazan kalem hisseden yürek sesinizi kutluyorum...
saygılarımla