SEN BEN BEN İSE SENDİN
Daldan düşen güz güzeliyim.
Sürüklüyor esen yeller, Hangi kuytu saklar beni. Hangi çaba darmadağın olmamı önler. Bilmem bu sensizlik nereye kadar süzer. Söyle canım kim unutturabilir seni. Yokluğun dirhem, dirhem eritiyor bedenimi, Tasaların benim, acılarım acılarındı. Gamı, kederi bölüşürdük. Bir lokma ekmeği beraber yerdik. Beraber güler beraber sevinir, Geleceği birlikte düşünürdük Hem yarim hem yoldaşım. Benim kanaatkar çilekeş arkadaşım. Cezalar, sürgünler bile ayıramadı. Aynı kökten süren iki dal misali, Yani sen ben ben ise sendin. Öyle dost öyle sevecendin ki, Asumanda yıldızların kıskandırırdı dolunayı, Her bahar açan gonca güldün. Kısaca deryada sevişen balıklar gibiydik. Şimdi sahile vurmuş çırpınıyorum, Yalnızlığımı kağıt, kalem, Bir de hasretimle paylaşıyorum. Nasıl anlatsam yüreğime, Ayrılık acısı siniyor göz bebeğime, Duygularım karmakarışık, Şimdi can pazarı oluştu bedenimde, Kalan enkaz oldum yangın yerinde, Hala çözebilmiş değilim, Böyle aniden ne yaptın ne çabuk terk ettin. Bir kuş gibi avucumdan uçup gittin. Artık kabrini ziyarette teselli buluyorum. Baş ucumda dua edip, Yanakların yerine mezar taşını öpüyorum. Ah dayan yüreğim dayan. Çıkınca tenden bu can, Vuslata ereceğim, Beyazlıklar içerisinde, Kar çiçeğimi göreceğim.. |