FIRTINA HABERCİSİ / ESİNTİ
Sahil boyunca yürüdüm..Esintini bekleyerek…
Apansızın hava bozdu.. Kükreyerek-gürleyerek ! Kapkara bulutlar sardı ! Ha indirdi-indirecek… Habercisiydi ESİNTİN..Üç-dört hafta öncesinden.. Acımasız bir fırtına geçti şehrin üzerinden… Tüm Gökyüzünü kapladı,günlerce kara bulutlar!.. Kasvet soktu yüreğime,söndü ruhumda umutlar… Sahilboyunu döğerken,üstüste gelen dalgalar; Sular bastı koca şehri,devrilip-gitti ağaçlar !. Fıtınanın öncesinde ,yüreğim derin hazdaydı.. Mutluluğumun sebebi ne Güneş’te,ne YAZ’daydı… Şehrin ana caddesinden,kâlbe ferahlık getiren; Sahilboyundan,kumsaldan tatlı-tatlı esip-gelen... Ruhuma ferahlık veren,ILIK ESİNTİLER no’ldu ? Misk-ü Amber’den daha hoş ESİNTİLER kayıp oldu… Hoş kokmuyor Sahilboyu…Güzel kokmuyor caddeler… Sokakların boynu bükük…Benim gibi matemdeler !… Bilmiyorum..Yaşar mıyım ?..Umudum gelecek YAZ’da… EŞSİZ,HOŞ ESİNTİN için kâlbim RABB’ına niyazda… — Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK-28.09.2008 * Zeynep ORAL’ın ( Esintiler ) isimli kitabını okuduktan sonra.. “..ESİNTİ,fırtınalardan çoook önce,ya da çok sonraları esen,hafif, tatlı,hoş bir rüzgârdır…” diyor… |
beyitlerin güzelliğinde bir şehrin çektiği sıkıntı dile getirilmiş.
şehirlerde insan gibidirler.tatlı esintiler bir an gönüllere ferahlık versede,ardından gelen fırtınalar,derin acılar bırakır.
kutlarım abimi.