uzaklaşmaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aslında bir öğüt izlenimi verse de yapılan yolculukta düşülen hataların bir özeleştirisi bu şiir...Çok uzaklarda bir yerde kendimde kilometrelerce uzakta zor bela kavuştuğum henüz olgunlaşmamış benliğime bir özlem işte...Gerisi bir varmış bir yokmuş; dalga meyve değil miyiz? Günü gelip olgunlaştığımızda elbet düşeceğiz; yeter ki içimize insanlığımızı, sızımızı, düşlere misafir aşkımızı, hayallerimizi kemirecek bir kurt düşmesin? Hidayet DAL
u z a k l a ş m a sürüklenen sen değildin bu ırmakta dağılan bendim buğulu solgun nefesinden susmalara kanayan sesine kırıldıkça… sarhoş ve dalgındım sana her yenilişimde aymazdım dünyanın şaşkalozluğuna şiirsizlik değildi derdim şuursuzluk hiç değil… harami bir susku tarafından soyulmuş pürtelaş giyinmiştim çocukça aşkına aşkındım asılmıştım halatın bir ucundan çekiyordum yaşam denen koca kıçlı gemiyi… gülsün diyordum evet gülüşenimsin… denizi biriktiyordum ceplerimde maviyi seviyorsun diye tutup titreyen ellerinden yüreğimde ellerin feleğin çarkı ellerin ki kıvrana kıvrana çıplak bir çağrı azıcık ışık azıcık şarkı darası şarap aşk kadehinde dudak yangısı… geç teşhis belki de imkansızlıktı yoldaş olacaktık omuzdaş olacaktık ne de olsa affola ! diyorsun ki kendine iyi bak -onurum dalında sararmak- Hidayet DAL/ISSIZ ADAM Can Sokağı Lambaları-31 Mayıs 08 |
Tesbit eden yüreğe selamlar ..