üşüdükçe susuyorum...kumdan kalelermiş yalan sevdan her defasında yıkılıyor yerlere yeksan... şimdi bir eylül lazım en hoyratından yalan olan bu sevdanın yapraklarını dökmeye avuçlarımda kül koynumda yanlızlık var bu kaçıncı sensizliğin ayazında yanışım aldanıp viranelere dönüşüm... tenimde bir kuru canım sersefil olmuş tüm düşlerim sende kalsın eski gülüşlerim sevinçlerim acılarım yanlızlığıma iççekişlerime yük sensizlikten hükümlü sevdam kuytularda hıçkırıklara mahkum insafsız rüzgarlar yağmurlar ve sonbahar savruluyor yangın artığı kül olmuş ümitler pul pul sökülüyor sevinçler .... saçlarımı ıslatan yağmurlarla beraber dudaklarımdan dua gibi ezberlediğim adın dökülüyor dilimden... ve dökülüyorum döküldükçe üşüyorum üşüdükçe susuyorum.... Hasan ODABAŞI |
sustukça üşüyüp, üşüdükçe susmak.