Ateş ve KuguŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ölüm!
“Çiğ sütü emmiş yazgıların oyunu Ne zaman yüreğime barış Türküleri Dökülecek kana/kana içeyim…” "Ben yanmasam Sen yanmasan Biz yanmasak Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..." Nazım Hikmet Edibe öldü Muhlis harda Bir karanfil dolusunda Nurcan Aşk Hasretin şelpe damarlarında Koray anne sütü kokuyor… Dilim vurgun! Kara yazgılı bıyık altı gülüşler Çepeçevre kemiğim etim kanım Temmuz sıcağında kugu çırpınışında Korugan ateşler yakmışlar Avuçlarım kanıyor durmadan Hükmü yok üstümdeki yazgıların Gözlerimle aradım sevda izlerini Sevda diyorum çünkü kalbim duru Ellerimi ölüme nikâhladım Bir çift gül demeti Taşıyorlar suya Suya hasret Tenleri… Aranan! Masum aydınlıklar Zift karası sözlerde umut Kapılar tökezlendi perdeler alev “Turnayı uçurmaya az kaldı Anne Bak kanatsız yüreklerde dilim ahraz” Kara kugu kanatları sarıyor Ap/ak sözlerimi Söylemleri… Son alevde say beni Anne Kapı kilit duvar acı Başımdaki şu özgürlük tacı Toprağımı ele kadife saçlarınla Her temmuz yanığında aklındayım Silme kara yazgılara düşmüş muradımı Bir gelin çiçeğiyle sakla inadımı… İnsanlar yanmaz Anne simurg gibi küllerinden doğarlar Aydınlıklara… |
Kor_Ateş tarafından 2/14/2013 3:54:42 PM zamanında düzenlenmiştir.