YALNIZLIK ve HÜZÜN
Yürüyorum...
Karanlık sokaklarda, Yalnız başına yürüyorum, Ve beni bekleyen bir gölge görüyorum. Her iki yanımda salınan, Başı göğe değen kavaklar, Kendini rüzgara salmışlar. Ve rüzgardan nam almışlar, Göremediğim, karanlık sokaklar. Rüyadayım sanki… Rengarenk rüyada, Gül cemalini gördüğüm bir dünyada, Orada… Yanlız başına,bir sevgili, Kucaklamaya kalkınca, Kayboldu gözümden, Sanki zümrüdüanka kuşu geçti önümüzden. Ağlıyorum… Bir iki damla göz yaşıyla ardından. Karanlıklar… Ah karanlıklar, İçimi yakan kor gibidir. Her şeyi görüyorum, ay ışığında Ay ışığı karanlıklta ki, sevdalar, Sanki, ışığa tutsak kaldılar. Korkuyorum, karanlıklardan. Halimi arz etmeye, kalmadı mecalim Emin adımlarla gidemiyorum artık, Uyuyan canlıların sessizliği, Sanki bir çığlık gibi, Ürperti salıyor içimize. İçimden korkuyu atmak için, Vuruyorum başımı… Vuruyorum, soğuk taş duvarlara, Yürüyorum… Karanlık, kimsesiz yollarda. Çekirgelerin sesi yükseliyor, Kulaklarımı çınlatırcasına. Başımı kaldırıp, bakarken semaya, Gözlerim takılır, gökteki aya. Semadan yükselen bir ses. Ve içimde anlam veremediğim, Öldüren bir heves. ...andelip... |