BULAMAZSanki dağda yaşar, bir nezaket yok! İyilik yapmaya, insan bulamaz. Bir hayat yaşar ki; hiç bereket yok! Bir selâm vermeye, zaman bulamaz. İyiye kötü der, yanına varsan, Herkesi yanıltır, bir soru sorsan. Bir hakikat çıkmaz, kalbini yarsan, İlim meclisinde, erkân bulamaz. İnsanı hor gören, kötü huyu var! Meclisten dışarı, bir çok şüyu var! Kalbinin içinde, derin kuyu var! Okuyup bilmeye, irfan bulamaz. Başkasının işi, ona dert olur, Gözü akıp durur, ruhu kaybolur, Bayramdan bayrama, kıbleyi bulur, Mescide gitmeye derman bulamaz. Makamla, şöhretle, dolaşır durur, Gururla kibirle, hep dibe vurur, Ayet okumaya, dili lal olur, Hakk’ı öğrenmeye, Kur’an bulamaz. Köyden bir şehir’e, her an göçerken, Tarlayı bahçeyi, ekip biçerken, Tütün yaprağını, sarıp içerken, Keyfini sürmeye, mekan bulamaz. Bir mekanı vardır, candan geçmeye. Kendi aklı sıra, keyif sürmeye. Bir bardağı yoktur, ayran içmeye, Kahve içmek için mihman bulamaz. Kim ne derse desin, yalandır sözü, Kalpleri inciten, bir huydur özü. İçine bakarken, aşığın gözü, Yüzüne bakmaya yaran bulamaz... ...andelip... |
İyilik yapmaya, insan bulamaz.
Bir hayat yaşar ki; hiç bereket yok!
Bir selâm vermeye, zaman bulamaz.
Bu dizeler, kalbinize dokunurken okuyanı da düşündüren, yürekten gelen bir haykırış gibi. Böylesine güzel ve anlam dolu bir şiir için sizi gönülden tebrik ederim!