ZAMANSIZ BİR GECENİN SINIRLARINDA FOSİLLEŞMEK
ZAMANSIZ BİR GECENİN SINIRLARINDA FOSİLLEŞMEK
gece alabildiğine mat alabildiğine elzem aşk kokusu damarlarımdaki ürküntünün resimdeki tarifsiz kadının beyazlığındayım nüydüm geceye asılan düş salkıntısındaki nar çırılçıplak bir ağaç dibinde imgesiz natürmort yalnızlığım sonbaharla dalından kopar beni taş sabrındaki gizil ateş rahimdeki kar taneleri gibi kutsallığının putuyum güneşe uzayan aşka elveda gölgenden daha yakınım ışığındaki cismiyim maddenin kamaştır beni hacminde yanmanın ötesindeki simyada ateşinle kor beni ateşinle mevsimlerindeki hüznün başka bir yokluğun izlerinde sessizliğin de bir sesi var bütün notaları sen bedenimdeki izlerin gecenin kendini özlemesini istiyorum bükülen bir sancıyım kalbimin mevzisinde sana vuruluyorum en savunmasız yerinden seni kaç kere seversem bir sen edersin bana kaç kere sen bir ben ederim aşka seni sevmenin senini seviyorum Utku KAYGUSUZ |
şiire gülümsemek ne güzel...