ipekten yollarve kurtlar hep parelel gider bu geçitlerde insan kümelerine bilirler gobi’nin perdesiz güneş’ler diyarı olduğunu kim bilir kaç gece gölge istiflediler dizlerine ben macera demişim diğerleri ekmek yola çıkmışız bir kere bu kadar mı un gibi olur kum taneleri betondan adem ediyor en cılız terlemeleri buralarda tuz ve su aşk gibi sevda gibi biri noksan düşerse eğer yakıyor ötekini diğeri seraplı konular okurduk bıyıklar ilk terlediğinde kerime nadir’den resmettik bir vaha gözesinde gerçeğini kaç kişi olduğumuzu anladık birbirimize bağladığımız kılavuz iplerinden durduk yarı yatık beş sütun yarma kayaların dibinde çala türkçe’li kırgız çözdürdü denkleri çalım atarak birazda ve yöresine bir de dayanarak şefliğine ne var lan burada dememe kalmadı çekik gözlü tüm ciğeriyle bağırdı yazı.....! kanatlarını açmış dört ters ve harfi yanında yatık sekiz sanki mu’nun tarihi deşildi önümüze defterleri çıkardık hepimiz onüçbin yıl önce çizilmiş hepsi hemde aynı yüzyılda ağzı aşağı ve’de son buzul erimiş yavaş yavaş bereketli geçmiş bir zamanlar bu sarı sahra onun için diğer ve’nin ağzı havada yatık skizin tarifine geldiğimizde büründük yarı naylon akrep savar battaniyelerimize sekiz’in alt tarafı biraz aşınmış ama olsun, orada iki çizik kesin var burada ,uzandığımız yerin yakınlarında mumyalardan mezarlıklar harun’nun hazineleri ne ki göreceksiniz,dolam dolam,iplik iplik çözeceğim tarihi herkes beynini dondursun geçitten öteye gelmiyor kurtlar burada çok geç olur sabahlar neydi gece duaları kasım |
Tebrik ederim , keşke bu macerada yanında olaydım..!
Selam ve saygılar..!