kolcu başına adam ne kadar yaran varsa o kadar adamsın göster kabuklarını sakın türbe duvarında düşürdüm deme sen kendinden yaralısın gövdende çileye çekilmiş göz yaşları var mı hiç bir ney’in kalın perdesinden çıkarken nağme kesme taşların kalın ve serin sızılar bu tarafa geçmiyor deme yatıda kaldı mı hiç göçer kızının gözleri içinde dağlara çekilirken oba ve işlemeli mendil düşüydü mü yoluna sıkıca tuttun mu avuçlarında eğikse başın şimdi öne dön bir bak adamlığına şu gün başlamında paylaşıyor musun üç kuru zeytini içinden kılavuzsuz geçen kervanlarla tut ipini uç gidenin bari onlara baş ol ağlama kasım |
yatıda kaldı mı hiç göçer kızının gözleri içinde
dağlara çekilirken oba
ve işlemeli mendil düşüydü mü yoluna
sıkıca tuttun mu avuçlarında
eğikse başın şimdi öne
dön bir bak adamlığına
Duygularınıza usta kalemnize sağlık üstadım başlar yere eğikse elbet sebebsiz değildir. Başarılarınız daimi olsun selam saygımla.