GENÇLERLE BİR HASBIHAL..
ERDEK-TERAPİ CAFE önündeki kanepelerde..
Gerçek bir muhabbet,hasbıhaldir,şiirleş- tirilmeğe çalışıldı..24.09.2008- ————————————– Kıyıda,bir kanepede denizi seyrediyordum; Günün mutluluğu için,ALLAH’a şükrediyordum.. Güneş,bütün haşmetiyle tam karşıda parlıyordu, Birkaç tane Karabatak sudan havalanıyordu... Solumdaki kanapede üç-dört kız oturuyordu… Bir tanesi anlatıyor,ötekiler dinliyordu.. Kızlardan birisi kalkıp,gelip yanıma oturdu, “.Özür dilerim !.” diyerek,hal ve hatırımı sordu… Ötekiler,bize bakıp,hınzır-hınzır gülüyordu !.. “..Aramızda,AŞK’ı falan tartışıyorduk..” diyordu… “..Nedir,ne değildir,şu AŞK ?.kimse anlatmıyor bize !. Anlatmanızı istesek,sorsak,ayıp mıdır..size ?.” Öteyandan,çatur-çutur ,çekirdek,fıstık yiyerek Öteki gençler de geldi,” Merhaba amca ! ” diyerek.. İçlerinden biri ,hemen,sokulup yanımda durdu; “.AŞK’la aran nasıl,amcaaa ?!.” diye patdadanak sordu !. - Siz benim Aşk hikâyeme boşuna kafa yormayın… AŞK’ı,hasreti sorun da,bana fazla takılmayın !.. Aç,perişan yaşasanız,çekseniz bin çeşit mihnet; AŞK,ALLAH’ın kullarına bahşettiği büyük nimet… ——kısa bir duraklamamız oldu… Monteskiyö,( bir filozof ),bize şöyle sesleniyor : “.AŞK,insanlara nimettir..ama doğru bir Aşk..” diyor.. Peki nasıl ayıracak,doğrusunu,yanlışını ?.. İnsan kaç yaşında anlar,sevdiğinin bakışını ?. Şu denizin aşkı kum’a,kumsalın aşkı dalgalar!.. Dalgaların hasretiyse,kıyılardaki kayalar !.. Hırçın nağmelerle esen Yel’in hasreti denize.. Suyun aşkı balıklara,balığınki Oksijene.. Ördek kur yapar dönerek,dişisinin çevresinde ; Peşpeşe taklalar atar,coşkuyla,suyun içinde.. Seyredin güvercinleri ! Kırlangıçı ve serçeyi… Aşk şarkıları çınlatır,sevişirlerken,bahçeyi !. Sayısız deniz canlısı,sularda Aşk’la oynaşır !. Yunus,balina,ahtapot hasret içinde dolaşır !.. Kanarya,muhabbetkuşu,kafeslerde ötüşürler, EŞ’siz kaldıkları zaman,küser,susar ve ölürler.! Bir gün eksik bırakmasan,sularını ve yem’ini, Tek başına kaldığında,dinleyemezsin dem’ini… Çiçek,ARI’ya hasrettir,ARI’nın aşkı çiçekler… Filizlere hasret gezer kurtçuklar ile böcekler. Kısacık bir flört için, çiçeklere koşar Arı; Aşk’la açar tüm çiçekler,Beyaz,Kırmızı ve Sarı.. Yırtıcıların hasreti,sivri ve yalçın kayalar, Kayaların Aşk’ı Şahin,Akbabalar ve Kartallar !.. Toprağın aşk’ı,nem’e dir..Hasreti de bulutlara ; Dağlar,ALLAH’a uzanır,doruğunda umutlara… Orman kralı Aslan’ın Aşkı sevimli Ceylanlar !.. Ceylanların hasreti de körpecik,taze fidanlar… FİL’in hasreti ölüm’dür !..Birgün yuvayı terkeder… Ölmek için,gözden uzak,bilinmez bir yere gider !.. Maymunlar ve şempanzeler,aşkla sıçraşır dallarda; Ayı’nın hasreti bal’dır,arar-durur ormanlarda.. Kökleriyle kavuşur da ,suya düşer yaprakları; Aşk ile sarkar dereye,Salkım söğüt’ün dalları… Doru bir kısrağın AŞK’la parıldar güzel gözleri.. Birbirlerine dolaşır,hasret ile yeleleri.. Sabahlar geceye hasret,geceler aşık sabaha… Issız çöllerin hasreti küçük,yeşil bir Vaha’ya.. RABB-ÜL ÂLEM’in aşkı da sevgili Peygamberine… RABB’ın hasreti bitmiştir..Kavuşmuştur HABİB’ine… Tamam onsekizbin âlem RABB’bının Aşkıyla döner, Vakti geldiğinde hepsi RAHNET-İ RAHMAN’a döner… CEMALETTİN,SENİN AŞK’IN YEPYENİ BİR TAZE SÜRGÜN… O isterse,hasretin de bitecektir, elbet birgün… Bin ışıkyıl uzaktaki hasretine RAHMET indi !. Son deminde ,yüreğinde güzel bir AŞK filizlendi!.. ———Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK-2005 |