Aşkından Bu Şehirde Öldün mü Hiç
masallar ülkesinde yaşadın mı hiç
ve dinleyip büyüttün mü duygularını arzuların vurdu mu doruklara bir şehrin büyüsüne kapıldın mı hiç öğrendin mi kimlerin adı kazılmış duvarlarına sen de adını bir duvara yazdın mı yeşilırmak’a şavkı düşen ozana bakıp nedim’i de bir nebze olsun andın mı gitmelere kalkıp hazırladığında bohçanı yeşilırmak’ın ağlayışını duyup kaldın mı hiç sevdin mi sen de adı “lale” olan bir çiçeği ölesiye bekledin mi ilkbaharları açsın istedin mi alaca laleyi bahçende bir kalbi besledin mi hiç seyreyledin mi Şahları, Padişahları gelip geçen bir devri gözledin mi körelttin mi dehlizlerde, Cilanbolu’da nefsini tutup tutup üfledin mi hiç arındın mı kötü bildiğim duygularından ferhat olup Şirin’e aşk eyledin mi sakladığın sırlarını emin bildiğin kralların kalbinde uyudun mu hiç taştın mı yatağından öfkeyle sersefil sensizliğinde bir zavallı serçe oldun mu unuttun mu sarstın bu kalbi derinden arasam da senin gibi bulur muyum hiç nakkaşın nakşına düşürüp gölgeni zamanın duruşuna şahit oldun mu sabuncuoğlu Şerefettin’in önüne yatıp parmaklarında şifayı buldun mu hiç musikiye can veren nefesi duyup aşkından bu şehirde öldün mü hiç Silvan GÜNEŞ |