Atalarım Doğru Söylemiş
köyün küllüğünden çıkmış küllüğünü beğenmemiş
şimdi sosyetede ya eşinin rütbesiyle masada yer edinmiş ben demedim atam söylemiş kaplumbağa kabuğundan çıkmış da kabuğunu beğenmemiş tavuklara yem verirken yumurtaları toplarken peynir yapıp kalıp kalıp inekleri sağarken unutulmuş bütün bunlar yerilmiş hep yapılanlar kokuyor olmuş hep köylüler burun tutup gülüşmeler gerdan büküp dil kırmalar devam etmiş her yıl bunlar çekirdek aileymiş zaten onlar akrabaları içerlemiş ne oluyor buna denmiş kozanoğlunun kızı mı Abdülkerimoğlu’nun kızı mı anası aha ortada o kumaşın hası mı ben demedim atam demiş dinleyin bir ne söylemiş ektiğim nohut biçtiğim nohut tarlalara saçtığım nohut şam’a varmış leblebi olmuş apdal kızı gelin olmuş olur mu hiç öyle şey insan yerini bilmez mi köylü olmak ayıp değil çileyi çeken övülmez mi devam etmiş seninkisi köyünün adını unutmuş ata nal çakıldığını görmüş kurbağa ayaklarını uzatmış doğru ben de içerledim atalarımı hep dinledim son sözü de ben etmedim buyurun siz de öğrenin fazla söze ne hacet yeri gelince söyleyin sallanma sarımsak sapın belli üğrelenme keten gömlek ipin belli kızım senin aslın belli neslin belli anan sarımsak baban soğan Silvan Güneş |