Zümrüd-ü Anka’m IISarılırken sana, yürek açıyorum sema’ya, Zaman yerinde sayarken, günahlar geçiyor sevaba. Yokluğumu öldüren nabzımsın sen, yaşadığım yanım, Ey güneşin elçisi, gölgen benim hicabım! Kutsarken hikayemizi ateşten hecelerin ile, Soluyorum kıvılcımlarını nergisler niyetine. Öksüz bakışlarım ırak ise sesinden Simurg Anka, Himayen altına al, ruhum susar yankısında. Iki bedenlik kafes yaptı gökyüzünde martılar, Içinde bir can olup aşkı özgürce yaşıyorlar. Silinirken okuduklarımız yerine yeni harfler diziliyor, Ikimizi yazsa dahi şimdi her mısra seni anlatıyor. Süzülüyor bedenim ırmak misali cereyanında, Çoğalıyorum cekirdeğim parçalanırken kanatlarında. Şimdi, ateşinden dökülüp özünde tomurcuk açıyoruz, Semenderim… küllerinden yeniden doğuyoruz! |
Ikimizi yazsa dahi şimdi her mısra seni anlatıyor.''
Kıtaların akışı,dört nal'a koşan atların toynak sesi.
Gittikçe artarak çoğalan bir ses.
En derin saygı ve sevgilerimle.