adres anadolu
Zodiak yıldızları en güzel elbiselerini giyinmiş
ışıl ışıl yakıyor ortamı… Bir parti bu! İki yakası bir araya gelmeyen karanlık gecede son nefes gibi dinliyorum, kıymetli sözlerini... Yürümek, saatlerce kaldırım üzerine kaldırım sokak üzerine sokak şehir üzerine şehir ülke üzerine ülke dünya üzerine dünya evren üzerine evren yürümek, saatlerce bir yanım sen diğer yanımda Anadolu… Bir parti bu! Çalgılar, deniz kıyısından yükselirken geceye en lezzetli mezeler soframıza getirilirken karides, ahtapot, barbun, kalamar ve dahası deniz sakin bekliyor ve küçük dalgaları yürümeye çalışan çocuk gibi yuvarlanıyor kucağımıza… Ege denizine zeytin dalı misali uzanmış bir yarımada üzerindeki parti bu… Daldaki zeytinler minik adacık, yaprakları bereketli yeşil ova, kökü, Anadolu bu zeytindalının… Bir Hitit çocuğu: “Baba!” diye sesleniyor binlerce yıl önceki gecenin içine… Bir güneş tutulması görebilmek üzere inatla yaşamaya devam ederken Thales gibi Anadolu’lu olmanın gururu içinde bekliyoruz bir sonraki tutulmayı… Asmadan sarkan, güneş altında kararan üzümler gibi lezzetli dudaklarının tadına varmaya sabırsızlanırken, bir Anadolu kadınına aşık olmanın güzelliğini yaşıyor insan… Siyah saçların gecede savrulurken Poseidon rüzgarında gözlerin olmuş zeytinler gibi parladığında Apollon ışığında bir kadından fazlasına, zühreye dönüşürsün ve ölüm bile tatlı gelir yanında… Kesintisiz bir parti bu! Sadece dinle müziğini, ve bak etrafındaki güzel kadınlarına, güzel yiyecekler eşliğinde, ve sev, seviş sonra, daha çok sev ve daha çok seviş, doymalar olmasın bu partide sadece sen ve ben, altımızda gümbürdeyen binlerce yıllık bir tarih sonsuzluğa… Kaçırmak istemeyeceğin, harikulade bir parti bu! Adres, Anadolu… |