13
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1512
Okunma
Sevdiğim
Yanağın döşümde elim saçında
Okşar iken uyanmışım sevdiğim
Sanki ateş basmış terler içinde
Kana tere boyanmışım sevdiğim
Yüreğime bir kor düşmüş yanmışım
Sen Aslı’ya ben Kerem’e dönmüşüm
Bu vuslata ulaşırım sanmışım
Her çileye dayanmışım sevdiğim
Başındaki tacın baharın gülü
Sakın Turani’yi sanmak ki deli
Şu benim gözümde dünya güzeli
Yoluna baş koyanmışım sevdiğim
Turani Baba
1938 yılında Kayseri İli’nin,Sarıoğlan İlçesi’nin Karpınar köyünde doğdu. Asıl adı Duran Özaydın’dır. İlkokulu köyünde bitirdikten sonra ortaokul ve astsubay okulunu Konya’da okudu. Yaşadığı bölgede yetişmiş aşıkların ve ozanların eserlerine büyük ilgi duyan Duran Özaydın öğrenciliği esnasında zamanın Ergun Zorlutuna’dan ve Eşref Yazgan’dan müzik ve nota dersleri aldı. Daha sonra 1957 yılında Ankara’ da Halk Eğitim Merkezinde ve Ahmet Gazi Ayhan ile Bayram Aracı’dan bağlama dersi aldı.
Küçük yaşlardan beri halk müziği ve şiirine ilgi duyması ve yöreye gelen birçok aşığın etkisiyle şiire de yönelen Özaydın sonraki yıllarda Veysel, Ali İzzet, Mahzuni gibi birçok aşıkla da tanışıp dostluk kurdu. Şiirlerinde ise genellikle Turani ya da Turani Baba mahlasını kullanmaktadır.
1960 yılına dek dönemin halk müziği sanatçılarından Nezahat Bayram ve birçok sanatçının saz grubunda yeraldı.
1960’lı yıların sonunda Almanya’ya gitti. 1977 yılından itibaren de kendi adına kurduğu müzik yapım şirketi aracılığıyla kültürel ve müzik etkinlerini sürdürdü. Bu dönemde Musa Eroğlu, Belkıs Akkale, İhsan Öztürk, Atakan Çelik gibi sanatçılarla çalıştı.
Ayrıca TRT’nin fahri prodüktörlüğünü de yapan Özaydın, değişik kültürel kurumlarda bağlama dersleri de verdi, mahalli sanatçı olarak TRT bünyesinde birçok programa katıldı.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
*
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-466-)(-)(-)(
Ben gurbet ellerde sense sılada
Gel deyişin duyanmışım sevdiğim
Ayrılık elinden düştüm dile de
Çile olup yağanmışım sevdiğim
Her saat her dakka adın anıpta
Her gelip geçeni ben sen sanıpta
Sevda ateşiyle kor kor yanıpta
Bulutlara ağanmışım sevdiğim
Sevda çiçeklerim açmadan soldu
Bu ela gözlerim yaş ilen doldu
Arada engeller koca dağ oldu
Sarp dağlara dayanmışım sevdiğim
Sevdiği duymak hoştu dilinden
Bir buse alsaydım gonca gülünden
O tutamadığın elim elinden
Yıldız gibi kayanmışım sevdiğim
O günden bu güne uykular kaçtı
Kuşlar büyüdü de yuvadan uçtu
Senden ayrılalı üç yüz gün geçti
Günlerini sayanmışım sevdiğim
Deli seller ile çağlayıp akıp
Haber varmı diye yollara bakıp
Korkulu rüyalar görüp, ağlayıp
Kaç geceler uyanmışım sevdiğim
Lüzumsuz ağıtlar biter mi dilde
Ah-ı zarda inler o bülbül gülde
Ümidin kesince şu gurbet elde
Ölüyorum diyenmişim sevdiğim
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (11)