yosun tutmuş yazgımsus yazgım beyaz entarim parçalandı çimen yeşili suçlar işlendi robasına sonrası kan dökümü nabzı koyu tavı sulu koca kurtlar uluyor şimdi dişlendi hikayem çitine varmadan savunmasız tenim dikişlerim acıyor uyuşturun beni morfinli rüyalar istiyorum belki de ötenazi yalnız kapalı kalsın anılarım mesela sıska kuklam çatlak papuçlarım intikam alsın çürümüş edepten değiştirin kaderi sapkın şeytan oyun vakti çukurun hazırdı oysa adem kazmıştı ecelini insan dediğin eciş bücüş zebani doğu beyazıt uğulduyor kulağıma ege’nin mavisi akıntıma karış gücüm tükendi tezek kaplı ahırda bez bebeğim uyu açma mahsun özünü kim bilir kurşun dikilir pamuk boşluğuna kesilir sütün kırk harami azar hasat zamanı üzülürsün ninni okutun ruhuma gelmiş geçmiş ne varsa arınsın şerbet kaynatsın ebem kısa çekmiş çubuğu ebelendim ölmeden buhram buharın üstünde tesbih çekiyor babam kanlı ganimete kaç kuruşa satıldı kızlığım ya da kaç davar eder sırma saçlarım soyuldu kabuğum afiyet olsun meleğin ömrü bitti ecrini siyah... lamour |
susss...
sadece dişlerin kemirsin...
sızlasın canım şimdi..
saygımla can.