İLKLERİYLE ELVAN USUL
Gördüm bir ışık daldım dünyaya,
Boğuldum balık gibi sudan çıkınca. Elvan dediler seksen bir mayısında, İşte o gün ilk kez ağladım. Sürünürken yerlerde acırdı dizlerim, Kalkmak için bir el arardı gözlerim. Saklanınca ailemden ümitlerim, İşte o gün ilk kez yürüdüm. Dört boğaz dört lokmayı paylaşırken, Kardeşim de geldi ben dördümdeyken. Görünce onu geleceğiyle kundaklanırken, İşte o gün ilk kez düşündüm. Öğrendiğim son oyundu birdirbir, İntihar ederken yapraklar bir bir. Kar düşünce evime, bu A, bu B’dir, İşte o gün ilk kez okudum. Kitap, defter, kalem yaladım,yuttum, On birinde şair, yazar Elvan oldum, “Aydınlar prangalı neden?”, diye sordum, İşte o gün ilk kez alkışlandım. Bir çift yeşil göz gülünce rüyamda, Heveslendi şiirlerim kalpli yazılmaya, On dördünde ilk aşk sözlerini duyunca, İşte o gün ilk kez kızardım. On yedisinde Çanakkale’ydi mekânım, Öğretmen olmaktı okumaktan muradım. Yeşil gözlerin kara odasından kaçtım, İşte o gün ilk kez ayrıldım. Milenyumu iki geçe bitirdim okulu, Sonraki yılda tuttum doğunun yolunu. Üç yılımı yedirince unuttum Muş’u, İşte o gün ilk kez uyandım. Döndüm de iki bin beşte Denizli’ye, Doğu rüzgârları eser hâlâ üzerime. Hak dedikçe sarı kart verdiler elime, İşte o gün ilk kez lanet ettim. Kuzey, doğu, batı gezdim Türkiye’yi, Ne bir insan tanıdım ne sevdim kimseyi. Tek dostum olunca yalnızlık muhiti, İşte o gün ilk kez gömüldüm. Kasım 2007 ELVAN USUL |
dost