KÖYÜMÜ ÖZLEDİM ANACIMGalbimin yanık sesi, Yüreğimin yufgası, Gözümün gönlümün inci dalı anacım, Daa oralardan geldiğimden beri hu yavan ellere, Ne yüzümün aynası galdı, ne ruhumun neşesi, Öyle alışmışım ki bizim elin türküsüne, cümbüşüne, Hadi gari galk, öğlen olubba geç galcen okula Deye bağırmelerini bek özledim. Burala bizim orlara heç benzemeyo anacım, Kocasını sevmeden evlenen koca A’şa va’dı ya, İşte onun o meymenetsiz suratından bile soğuk oleyo havası. Hani biz, senede biyo yağsa da hu toprağın ga’nı gözü doysun deye Sabah aşam dua ettiğimiz bi avuç gar, meğer buralada gonakleyomuş. Bizim domuz burunlu, kara suratlı, sonradan dönme arsız çengi Hatça’nın Köy meydanında gıvırttığı gibi, mübareğin garı da hergün gıvıra gıvıra yağyo. Biz de bekleyoz ki gar yağcek yarenlerin başına goncek deye. Ya anacım, Havası başka, insanı başka bu köyün, Allah seni inandırsın, Sabahın köründe galkıyo da güççücük gızlar, İneklerin başını gidiyo, oğlancıklar da alıyolar sürüyü Ekmek mekmek yemeden ovalara açılıyolar Ellerinde boylarından gocaman bir sopa, Bir sağ bi sol yapıp arada bi uyuyup Tutuyolar çemenlerin yolunu Analar iki lokma hazırlamadan evvel Bi güzel silip süpürüyolar evin dört yanını Daa dış kapıda onu bunu çekiştirdikleri yere gadar. Evin bubası hariç herkes bi işin ucundan tutuyo, Babalar kıymatlı anacım burla’da, Onlar bizim horozların çığırma saatine gadar Televizyon izliyo, keyfine bakıyo, Sonra da istediği saaate gadar uyuyolar. Aman accık ses etmeye görsünler, Kızılca gıyamet gopuveri hemen Bi başka bu bubaların yeri, Ya anacım biliyon mu, Burlarda adettenmiş, Bubanın olduğu sofraya oturmazmış ev halkı, Karıyı marıyı çoluğu moluğu düşünen mi vaa? Aklına ne zaman geli bi karısı olduğu devemeyen gari, Sen yat galk dua et bubacıma, O seni gökle’de bi ev yaptı, Bulutları ayağına serdi de, sevdi seni, Hu anlattıkla’mı da deli garı Fadime’ye de’ve emi, Öle ota mota ağrıtmasın kocasının başını, Accık kocasın kıymatını bilsin, Gül adamı sersem tavuğa çevirip du’masın öle, Gerçi sölesen de bişey fa’ketmez ya, adı üstünde deli, Ne bilsin elindeki kocanın gıymetini, Hala çığırıyo mu gocansın ardından, “ulan herif ömrümü cürüttün menim, Sana va’madan evvel daze idim, Beş cocuk verdim de eskinttin beni Boyun posun devrile sen oldun ecelim” Heç değişmeyecek gari, Ne etmiş bu topal Hasan ona acep, Gel dedi mi garı geli, git dedi mi gide, Ama gabahat oHasan’da Canım bu gadar da gılıbık olunmaz ya, Biliyon mu anacım, Deli Fadimeylen Topal Hasan’ın gavgalarını bile özledim Hatta, o çakır gözlü kız Murat yokmuydu, Bizim evin daa arka sırtına bakan gısmında, Onun o yumuşak gonuşmaları bile hala gulağımda. Velhasıla anacım, Seni özledim, Sabahları gocaman tahta gaşıklarla üstümüze döke döke Ağzımızı yaka yaka içtiğimiz Buram buram memleket gokan Buram buram sevda gokan Acılı tarna aşını özledim. Ben köyümün sümbül gokan gokusunu özledim. Çocukların yarım donla çaya goşuşlarını, Analarının ardından bağışışlarını özledim, Hatta bakkal Memedin üç guruşa alıp on üç guruşa sattığı Tarihi geçmiş rengini yitirmiş gofretlerini bile özledim. Ben burlarda duramecem gari anacım, Bubama söle de gelsin alsın beni, Söz veriyom bi daha okulumu asmıycam, Çok çalışıp öğretmen olacam, Söz veriyom bak ana, Seni de bubamı da heç üzmecem, Gelsin gari alsın beni bulardan, Yoksa bu hasretlikle canıma gıyacam. Mart 2008 Elvan USUL DENİZLİ ACIPAYAM-TAVAS AĞZI İLE YAZILMIŞ BU ŞİİR İLK YÖRESEL ŞİİRİM. UMARIM BU ALANDA DA BAŞARIYI YAKALAYABİLİRİM. |