Senin Kalbinle Sürgün Oldum İlkin, Azize
Senin kalbinle sürgün oldum ilkin Azize
Kalbim nerede diyorsun? Kalbin bende... kendi kalbim gibi! Üç mağaradan geçtim, ç/ürüyerek! Sen üçüncüsüydün. *** -İLK MAĞARA’yı soruyorsun Körleri seven bir adam ışığa çıkar ki döndüğünde artık onu sevmezler. Oysa köre ışık getirmek Aşka can vermez Azize... Öldürür! Bilir misin? Yoksulun açıktaki kıçına acıyarak bakanlar Gözyaşı gecelerinde yıkarlar günahlarını. Yoksul mahalleleri ziyaret etmek Zengin mahalleleri ateşe vermez Azize. Mağaraların kapısında güneşe bakmak Kendi ışığını bıçaklamaktır, halbuki! Aşkın ve Yoksulun hikayesiydik biz seninle Şimdi sen Aşk’ın, ben yoksulluğun zindanında kaldım. İkimizde unutmuş gibi yapmadık mı? Saçlarımı kestim; bak, o adam değilmiş gibiyim artık. Hiç bir şey olmamışcasına, o kadın değilsin artık! Oysa ne sen kadınsın ne de ben erkek Biz seninle erkekten ve kadından beri Anadan ve babadan ise öteydik... *** İKİNCİ MAĞARA: Çinçin bağlarından bayır aşağı deliler gibi koşmak! Ve gelmek Hacı Bayram’a... Tek bir şey için gelmek, Azize! Bir kalbin yırtıklarını bir başka kalbin balisiyle kapamak için! Bilirsin! Biz analarımızın yasıyla çorbamızı karıştırırken Onlar ana yasalarını mızrakların ucuna takıp gelecekler! Çorba demişken: Garibanların çorbası kaynayacak! ama kanla, ama İrinle, ama kibirle... Ah Azize Bilir misin sen zalimin zulmünden ötesini? Mazlumun kibridir... Ve bilir misin neden uzanmaz küfrün perdelerine pençelerimiz? Ezilenler Azize... Bizi ezenler değil! Bizi ezilenler ezdi! Ve ezilenlere yapılan her övgü, mağaraların kilitlerine vurdu kapılarımızı! *** ÜÇÜNCÜ MAĞARA Senle dinmeyen o ıstırabımız Bitmeyen o hesaplaşma... Biz bir aşkın hakkını vermeden helalleştik Gülümserken yüzümüz... Kalplerimiz küfrediyordu göz yaşları içinde. Ah Azize! Hep "Adalet" diyordun! Adaletten önce merhametmiş oysa işin kühnü! Merhameti olmayanın adaleti, bağışlamayı değil, kısası emreder! Oysa "seni öldürmeye gelen sende dirilsin" derlerdi Öldürmedim diye mi tuttun da öldün Azize? Halbuki önce kalbini verdin ellerime, "git artık" dedin. ve senin kalbinle sürgün oldum ilkin... Mağaralar doğuran bir kadın olma diye Güneşe bakan yüzüne astım şimdi kendimi Beni bağışlamadığını biliyorum. Oysa herkes öldürmez sevdiğini, Bilmiyorsun Azize... |