)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-458-)(-)(-)(
************************************************************************
Gel Bir mektup göndermiş vefalı yarim Boz bulanık seller durulanda gel Günbegün artıyor gamım efkarım Gökteki ay yeni görülende gel Gurbete gidenler döndü köyüne Anlatırlar hep övüne övüne Kırk gün kaldı telli kızın toyuna Davullar zurnalar vurulanda gel Yedi yıldır sensiz geçirdim yazı Çoğu gitti kaldı ömrümün azı Meleşir koyunlar peşinde kuzu Arılar çiçeğe sarılanda gel Böle mi kesmiştik ahtı amanı Seçmedin mi yahşi ile yamanı Ekinler biçildi harman zamanı Bostanlar devşirip derilende gel Şeref der ki anlamaya söz gerek Kavuşunca utanmayan yüz gerek derdimizi anlatmaya saz gerek Aşıklar meclisi kurulanda gel ******************* Şeref Taşlıova ******************* 1938 yılılnda Ardahan İli’nin,Çıldır İlçesi’nin, Pekşeren (şimdiki adı Gülyüzü) köyünde doğdu. Asıl adı Şerafettin Taşlıova’dır. İlkokulu köyünde okudu. Köylerine gelip giden aşıkların etkisiyle yaklaşık 10 yaşında şiir yazmaya başladı. İlkokuldan sonra bir süre öğretmen okuluna devam etti. Bu yıllarda da bağlama çalmayı öğrendi. Aşık Şenlik’in oğlu Aşık Kasım’a çıraklık yaparak kendini geliştirdi ve yöredeki aşıklarla tanışma fırsatı buldu. Konya Aşıklar Bayramına başından beri katıldı. Katıldığı yarışma ve festivallerde değişik dallarda birçok ödül aldı. 15’i altın olmak üzere 80’in üzerinde madalya, 100 kadar takdirname aldı. Çeşitli dergilerde folklor yazıları yazdı. Amerika’dan Japonya’ya birçok ülkede programlar yaptı. 1000’den fazla şiiri bulunan Taşlıova, Azeri, Fars ve Anadolu kültürüyle yoğrulmuş aşıklardandır. Birçok dergi, gazete ve araştırmada aktarılan şiirlerinin bir bölümü HAGEM tarafından »Gönül Bahçesi« (1990) adıyla yayımlandı. ************************************************************************* )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-458-)(-)(-)( Diyorki sevdiğim son mektubunda Pembe gül dalında görülende gel Adın sayıklayan, bıkan şu dilim Gel demekten susup yorulanda gel Gülüşün değil mi yüreğim yakan Bu gönül değil mi sevdanı çeken Gözlerin gözüme doğuyor iken Ben sana delice vurulanda gel Güneş gibi bahtın açtıktan sonra Sen bana gelmeyi seçtikten sonra Tüm engelleri de geçtikten sonra İstersen vuslata erilende gel Özlemler yürekte dağ olur hani Yanık yürekinde hasretse konu Telefonda böyle kızdırıp beni Nazlanıp ben sana darılanda gel Ben sana bu ömrü şartsız adarken Sevgiyi coşkuyla sende tadarken Rüyaların bile mutlu ederken Sevgiden bir yumak örülende gel Yetsin deli gönlüm olsun paidar Bu sana son sözüm gayet manidar Daha gelemezsen üç aya kadar Minareden salâ’m verilende gel Gelmiyorum deyip kalbim kırıpta Başka güzellerden güller deripte Sonunda birine gönül veripte Lüzumsuz aşkından delirende gel Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Bir mektup göndermiş vefalı yarim
Boz bulanık seller durulanda gel
Günbegün artıyor gamım efkarım
Gökteki ay yeni görülende gel
Gurbete gidenler döndü köyüne
Anlatırlar hep övüne övüne
Kırk gün kaldı telli kızın toyuna
Davullar zurnalar vurulanda gel
Yedi yıldır sensiz geçirdim yazı
Çoğu gitti kaldı ömrümün azı
Meleşir koyunlar peşinde kuzu
Arılar çiçeğe sarılanda gel
Böle mi kesmiştik ahtı amanı
Seçmedin mi yahşi ile yamanı
Ekinler biçildi harman zamanı
Bostanlar devşirip derilende gel
Şeref der ki anlamaya söz gerek
Kavuşunca utanmayan yüz gerek
derdimizi anlatmaya saz gerek
Aşıklar meclisi kurulanda gel
*******************
Şeref Taşlıova.
Son derece güzel bir şiir, değerli şairi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.