Senden önce
Geceyi kaldırımlardan süpürsem
Gözlerine toz kaçar diye korkarım Bağrımda volkan yanığı sevdaların külleri Gidişin güneşle birlikte karartır gülleri Dağlar karanlığında solan rüzgâr çiçekleri Ölen kuşların türküsü dudaklarda ıslanmış Baharı aratmaz gözyaşı yağmurum Senden önce tebessümlerin okşadığı Yanağımdan süzülürken Darağacında eylüller kanardı Bir ikindi vakti sarsılan şehirler Kuruyan dallarda güllerin kanı Susamak sensizliğe Kızıllar konarken ufukların eteğine Senden önce ağlamazdım Denizlerin üstüne batarken güneş Asi küheylanlar şaha kalkardı Kutlu yolculuğa çıkardı aşk kervanlarım Hep senden önce Şimdi aynaya bakıp Kendimi sorguluyorum Hasrete rehin bıraktığım gülüşüm Üşür yaylarlarda serin ölüşüm Sesimde titreyen adın Aşkına pusatlanmış gönül Hicranı çağırdı bakışında ağlayan yüzüm Güvercin konardı bulutlarıma Senden önce Seni sevmeden önce Çöllerde susuz şimdi aşkınla inleyen yüreğim Senden sonra sustu şarkılar Tıpkı katil silahlardan sonra susan şen şakrak evler gibi Bir idam mahkûmunun son isteği oldu O imkânsız gelişin Saçlarında serin esen yeller kaldı Yüzünde tebessümüm Kalbimde şimdi can çekişen bir çift gül kaldı Ellerinden yere düşen bir ıslak güldür Kanayan resmim Uçuşan yapraklar öpsün kefenimi Sana yazılan bu kaçıncı Okunmayacak şiir Olsun şiirlerden köprüler yapacağım ayaklarına Sen tutunda gel diye Senden önce şiir yoktu türkü yoktu sen yoktun Senden sonra Her şey var yalnız sen yoksun Hüseyin Özbay 17 07 07 |