bezgin palyaçoburnum düştü kırmızı doğum yapmak üzere gülüşler tezgah altı satılıyor artık uçan balon ayartmıyor çocukları herkez imge seçmiş kendine göre bana kalan koca bir işkembe kedisi eksik sadece cep delik cepken ise ali baba ömrü azgın sularda yüzüyorum can simidim iniyor yavaş yavaş batış yakın ölüm iki kaş arası babamın özgü sözleri geliyor aklıma dünya avcı ya vurul unutulsun silik tasvirin ya da yaşa hürmete dikilsin bedenin aşk meşk boşa sokağın beş numarası asıldı dün gece seviştik kırık karyolada boşaldı içimin mimli paranoyası jilet gibiydi teni akıttı kirli kanı yırtık jartiyerine ve sızdık ağardan dibine ulaştık gamsız votka’nın o balık ise ben çapkın yemiydim şevkin sarhoş sanki beynim elden düşme huyları kapışılıyor bit pazarında ah palyaço en son ne zaman rüya gördün kaç perdelikti alacakaranlık kuşağın eylül dinle mezelik kızları anıyorum üç beş gece yoğrulduğum baldırları eski püskü sirkten bozma yapıları ebeleme vakti şimdi galiba oyun bitti dünya kıkırdama piyon gibi girdiğim mekana şah gibi dönmesini de bilirim palyaço maskeli bir balo belki de yenik düşlerin ta kendisi kim bilir... lamour |
kıkırdama
piyon gibi girdiğim mekana
şah gibi dönmesini de bilirim
bilmelidir oysa şahlar olmasaydı piyonlar, şahlarıda vururlar