AY ALTINDA
Yürürdü, izi kalırdı patikalarda
ve birer kozalak gibi sallanırdı dallarda bir keçinin çepişine melemesi. Başını döndürürdü hiç sektirmeyen cumartesi ve aylardır kuşunu bekleyen boş kafesi yumup gözünü geçerdi kuş cennetinden. Dönüp dönüp geçerdi aynı yerlerden görmese de tanıyacakmış gibi bir dostu sesinden kulak kabartırdı doğadan kopan her sese. Öylece duruyor işte yalnızlıktan biçtiği elbise pek sevinecek biri gelip usulca giyinse ve alıp boş kafesi geçirse bir ormandan. Ne kalmışsa geride yaralı anılardan alıp da geçseydi hüznün deltasından bir bozlağa dönüşürdü keçinin melemesi. Bir adam ayaltında öyle dingin, sessiz ve bir ana gibi öksüz türküleri emzirmesi |