yokluk
Ne acıtan bir yaradır bu ey sevgili …
seni yermek seni germek sanma halimi Seni mutlu etmek yüzünü hep güldürebilmek her şeyin en güzelini önüne sermek Budur Ömrümün tek yegane emeli tek sebebi Ama ne mutlu edebildim nede yüzünü güldürebildim Bir damla gözyaşına kıyamazken gözünden akan yaşları durduramadım durduramadım Ve tek sebep yokluk denen illet oluyor ne hale düşürdü bizi Ne hayellerine yetişebildim nede heveslerine erişebildim Sana pişmanlık yaşatacak kadar düşlerini gerçekleştiremedim Üzgünüm desem özür dilesem hatta ölüp gitsem telafisi olmayacak kadar yol aldık Neyi nasıl düzeltebiliriz ki artık kaderden öteye gidilcek yol kalmadı bize Ey beni bir zamanlar en güzel sevgiyle kendine bağlayan sevgili Sen beni öyle sevince o muhtaç olduğum sevgiyle sana sımsıkı sarıldım Ve ömürlük bir yeminle her şeyden herkesten öte sevdim seni.. Hiç bitmiyecek sandim beni o güzel sevmelerin ama son kullan ma tarihi varmış görememişim Değişmedim diyorsun ya hep ey güzel sevgilim Geçmişi bir hatırlasan bugünlere sen bile inanamazsın asla böyle bir sonuca varamazsın Ama ben seni en değişken ihtimallerine rağmen ve sevilmişliğimin en güzeliyle ruhumda yaşatıyorum ve hala ilk günün tadıyla avunuyorum ve delice delice delice seviyorum o eski resimlerde kalmış bana gülümseyen yüzüne baktıkça doyamıyorum geçmiş en güzel zamana sevilmenin en güzel doruğuna ağlıyorum ağlıyorum ağlıyorum … hala özümle seni çok seviyorum biliyorum biliyorum çok sevince para etmiyorum parayı hiç sevmeyen benliğim keşke senin bütün hayellerine ilk olacak her şeyine yetecek kadar param olsaydı diyecek parayı isterdim keşke eksik bırakmasaydım düşlerini ama gelmiyor elden bir şey benim ömrüm senindir desem bile nafile geçmezki değirin bir taş tan öteye …… |