16
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1285
Okunma
Bu gün de akşam oldu ömürden bir gün gitti
Beni akşamlar değil geçen yıllar eskitti. (Seyfettin İnce)
Sabah muta gebeydi satırlar arasında
Avucumda saklardım yağmuru sulu sepken
Heceler dans ederdi kalemin karasında
Anka’yı yakalardım Kaf dağına giderken.
Düşlerimi yamardım payımdaki gamlarla
Yarınları beklerdim gelecek akşamlarla. (Afet İnce Kırat)
Uzun seneler boyu neler görmedim ki ben
Benden benlik geçse de ben geçmedim kendimden. (Seyfettin İnce)
Parçalardım elimle zıtlaşan sözcükleri
Çivileri toplardım manzume enkazından
Arasına gizleyip masum gülücükleri
Sunmaya çalışırdım âleme en azından.
Alevli mısraları paylaşmak günah mıydı?
Sonunda alacağım bilmem ki bin ah mıydı? (Afet İnce Kırat)
Varsın dökülsün dişim varsın ağarsın saçım
Yıllar bana değilse ben yıllara muhtacım. (Seyfettin İnce)
Çalıntı zamanlarda kanardı dizelerim
Toplardım heceleri kuru sahra çölünden
Gözyaşımla dolardı günlerce gamzelerim
Umutları toplardım yine de tuz gölünden.
Ağaran saçım olsun belki güçsüz, örülmez
Kapatırım özenle kem gözlere görülmez. (Afet İnce Kırat)
İnsan ömrü boyunca ya uşaktır ya beydir
Bütün bunlara rağmen yaşamak güzel şeydir. (Seyfettin İnce)
Güvercin kanadına yükleyerek salarım
Topladığım sevgiyi saçsın diye semadan
Arkasından bakarım pembe düşe dalarım
Hediyem insanlara defteri kapamadan.
Kında susarken canım o gün çökünce akşam
Gülerek karşılasın beni ikinci yaşam. (Afet İnce Kırat)
5.0
100% (13)