ve göklerden geldi korkular...
yağmurlar süzgecimdir
kirlerimden arınırken endişe etmeden üşürüm neşeyle ah açık penceremden bir duysam yeter sesini çocuklar gibiydim şimdi şimdi ama kaçtı ve de gitti. yasaklı bedenler erir damla damla altında ben koşarken bulutların sen kaçmaya devam et şekerim şekersin aman dokunmasın yoksa erir misin bilmem onu sen benden; daha iyi öğrenme sakın! (ama burada ve böyle olmamalıydı şimdi bu gördün mü kaçtı güzelim kafiye.. cık cık cık ki kaçan kafiye büyük olur değil mi?... kanka! ah be kanka!) boşver boşver bu da ders olsun bir dahakine abanırsın sevmiyorum böyle alaycı şiirleri ciddi başlayıp nasıl geldim buraya öyleyse? boşver zorlama kaynatırsın yoksa bir tarafın yanar... aman dikkat şemsiyeni unutma ofisinde büyü mü var nazar mı kuzum çözemedim bir türlü ben sen de (herşeyden vazgeçtim de o şemsiyeyi ofisinde nasıl bırakırsın?) anlamadım anlayamadım aradım sordum cevabını bulamadım ayrıca yağmurdan kaçarken doluya tutulmadım bilakis. 8 şiddetinde yağmurların altında kaldım bildim bileli ama sızlanmadım, ama avunmadım yardım mı? hiç çığırmadım... sessiz sessiz altındaydım şıpırtısını dinledim damlaların enkazımın altındaydım ben ve çokta mutluydum... ki bir zamanlar yağmur bile yağardı vatanımda... ve bir zamanlar yalnızdım 01.06.2012 |