İstasyon
Yalnızım bir kompartımanda
Bir hızar testerisinin yaz ışığı ufuk hattından Ağır ağır gözlerime geliyor köşede rüzgar Tozla yıkıyor söğüt dalını çocuk Onaltı bağımsız devlet büstünün Sarkan bıyıklarını düzeltiyor zaman Düşündükçe koyu bir renk alıyor Buraya uzun bir yol boyunca Kurulu bir kumpanya çadırlarından Tuğla harmanlarından geldim her ateşin Çemberinde yanarak ve darağacında Kurutarak dikişsiz gömleklerimi Her sabah zekeriya sofralarında herkesle Kalın kitapların yufkasını yeniden ıslatıp Yedik açlık Düşündükçe daha da artıyor hangi geçmişin Kaynağına eğilsem acı bir su Gelecek günlerin yorgun treni yıllardır Telaki bekliyor Bekle bekle bekle gençliğin karanlık yıldızı Yıllardır takım değiştiriyor ve cephe İsimsiz bir tortuyla kapanmış Bilemedim nasıl bir mangal yüreğimiz Kömür gözlü çocuklarla yanıyor ve bedenim Ateş içinde Eylül. Her yanımdan geçen öpüşlerinin Islak serçelerini duymasam Kör testereyi bile göremeyeceğim. |